İbadetleri, farklı mezheplere göre yapmak
16/11/2019 Cumartesi Köşe yazarı O.Ü
Bir ibadeti yaparken, haraç, sıkıntı yok iken, iki mezhebi karıştırmak
Telfîk olur.
Sual: Bir kimse, ibadetlerden bazısını bir mezhebe göre, başka işleri diğer
bir mezhebe, daha başkalarını üçüncü bir mezhebe ve başka işleri de, dördüncü
mezhebe uyarak yapsa, böylece dört mezhebe de uymuş olur mu?
Cevap: Böyle yapmak, dini oyuncak yapmak olur. Helal ve haram ortadan
kalkar. Bu ise, memnudur, haramdır. Müslimdeki hadis-i şerifte;
(Münafık, iki koç arasında dolaşan koyun gibidir. Bir ona gider. Bir
ötekine gider) buyuruldu. Buharideki hadis-i şerifte de;
(İnsanların kötüsü, ikiyüzlü olanlardır. Bazılarına bir yüz ile,
başkalarına, başka yüz ile görünür) buyuruldu. Bunlar, Tövbe sûresinin
38. ayetinde bildirilen kimselerdir. Bu âyet-i kerimede meâlen;
(Nesî, küfürde ziyade olmaktır. Kafirler bununla aldatılır. Bir ayı helal
sayarlar. Başka sene ise, bu ayı haram sayarlar) buyuruldu. Yani
bir şeye, bir yıl helal derler. Başka zamanda haram derler. Hadîkada, Hüsn-üt-tenebbüh
fit-teşebbüh kitabından alarak deniyor ki:
“Bir kimsenin nefsi, kolaylıkları yapmak istemezse, bunun azimetleri
bırakıp, ruhsatla amel etmesi efdal olur. Fakat ruhsatla amel etmek, ruhsatları
araştırmaya yol açmamalıdır. Çünkü nefse, şeytana uyarak, mezheplerin kolay
yerlerini araştırıp toplamak, yani Telfîk etmek haramdır.
Bir ibadeti yaparken, haraç, sıkıntı yok iken, iki mezhebi karıştırmak
Telfîk olur. Müleffikın ibadeti sahih olmaz, bâtıl olur.”
***
Sual: Bir kimse, namazda iken, abdestim var mı, elbiseme necaset bulaşmış
mı diye şüphe ederse, nasıl hareket etmelidir?
Cevap: İftitah tekbirini söyledim mi, abdestim var mı, elbisem temiz mi,
başımı meshettim mi diye şüphe eden bir kimse, ilk olarak şüphe etmiş ise,
namazını bozup tekrar kılar. Abdest almaz, elbisesini yıkamaz. Eğer her zaman
böyle şüphe ediyorsa, namazını bozmaz, tamamlar.
***
Sual: Evli bir kadın, çocuklarının dinini öğrenmesine mâni olursa, bu
kadının kocası, çocukların babası, sorumluluktan kurtulur mu?
Cevap: Ananın, babanın, din bilgilerini öğretmek, Kur’ân-ı kerimi okutmak ve
terbiye etmek için çocuklarını zorlaması lazımdır. Kadın çocuğunun okumasına,
ahlakına ehemmiyet vermezse, kötü yetiştirirse, erkeğin; “Ben razı değilim,
günahı senin olsun!” demesi, kendisini kurtarmaz. Kötülüğe mâni olması
lazımdır.