Sesli ve sessiz zikir hakkında...
23/11/2019 Cumartesi Köşe yazarı V.T
"Tarîkatlerin çeşitli isimler alması, başka başka olduklarını
göstermez."
Mustafa Âsım Efendi yüzüncü Osmanlı Şeyhülislâmıdır. 1187 (m. 1773)
senesinde İstanbul’da doğdu. 1262 (m. 1846) senesinde aynı yerde vefât
etti. İkinci Mahmûd Hân ve Sultan Abdülmecîd Hân devrinde onyedi sene
şeyhülislâmlık yaptı. Tarikatler hakkında şunları söyledi:
Tarîkatlerin çeşitli isimler alması, başka başka olduklarını göstermez.
Aynı velînin talebeleri, birbirlerini tanımak ve üstâdları ile öğünmek için,
bulundukları yola, üstâdlarının ismini vermişlerdir. Tarîkatler başlıca ikidir:
(Zikr-i hafî), yani sessiz zikir yapan ve (Zikr-i cehrî), yani yüksek
sesle zikir yapan tarîkatler. Birincisi hazret-i Ebû Bekr’den (radıyallahü anh)
gelmiş olup, üstâdlarının adına göre, (Tayfûriyye), (Yeseviyye), (Medâriyye),
(Bektâşiyye), (Ahrâriyye), (Ahmediyye-i müceddidiyye) ve (Hâlidiyye) gibi
isimler almışlardır.
Zikr-i cehrî hazret-i Alî’den (radıyallahü anh) Oniki İmâm vâsıtası ile
gelmiştir. Bunlardan sekizincisi olan imâm-ı Alî Rızâ’dan Ma’rûf-i Kerhî almış
ve Cüneyd-i Bağdâdî’nin çeşitli halîfelerinin silsilelerinde bulunan meşhûr
velîlerin ismi verilerek, kollara ayrılmıştır. Böylece Ebû Bekr-i Şiblî
yolundan (Kâdirî) ile (Şâzilî), (Sa’dî) ve (Rıfâî), Ebû Alî Rodbârî yolundan
Ahmed Gazâlî ve Ebû-Necîb-i Sühreverdî vâsıtaları ile (Kübrevî), meydâna
gelmiştir. İmâm-ı Alî’den Hasen-i Basrî vâsıtası ile (Edhemî) ve bundan (Çeştî)
hâsıl olmuştur. (Bedeviyye), Rıfâiyyeden hâsıl olmuştur. Sühreverdî’den bir kol
da Rüknüddîn Sencâsî'ye gelmiş, bundan Şems-i Tebrîzî ile Rükneddîn İbrâhîm-i
Zâhid feyz almışlardır. Birincisinden (Mevlevî) meydâna gelmiş, ikincisi ikiye
ayrılmıştır. Birincisinden Safiyyeddîn Erdebîlî yolu ile (Bayrâmî) ve bundan da
(Celvetî)ler hâsıl olmuş, ikincisinden Muhammed bin Nûr Halvetî yolu ile
(Halvetî) ve (Zeyniyye) meydâna gelmiştir. Halvetîlerden Seyyid Yahyâ Şirvânî
hâsıl olup, bunun bir talebesinden (Gülşenî) meydâna geldi. Şirvânî'nin diğer
talebesi Pîr Muhammed Erzincânî ve bundan (Niyâzî Mısrî), (Ümmî Sinân) ve
(Cerrâhî) tarîkatleri hâsıl oldu. Cerrâhî pîri olan Nûreddîn Cerrâhî, Karagümrük’te
vefât etti.
Pîr Muhammed’in diğer halîfesi Çelebî halîfe Muhammed Cemâleddîn efendinin
bir talebesinden (Şa’bâniyye) hâsıl oldu. İkinci talebesi Sünbül Sinân Yûsüf
efendidir. Hâcı Bayram-ı Velînin talebesi Ömer Sekînî’nin talebesi Hızır Dede,
Üftâde efendiye rûhsat verdi. Bunun talebesi de, Azîz Mahmûd Hüdâyî efendidir.
(Uşâkî) yolunun reîsi Hasan Hüsâmeddîn efendidir. Buhârâ’da Seyyid Ahmed-i
Semerkandî’den feyz aldı. (Ticânî) yolu, Afrika’nın batısında yayılmıştır.