İyi bir insan nasıl olur?
12/09/2023 Salı Köşe yazarı R.A
“Mümin, koku satan kimse gibidir.
Yanında otursan için açılır. Onunla gezsen veya ortak iş yapsan faydasını
görürsün. Onun her işi faydalıdır.”
Dünkü makâlemizde, mü’minlerin vasıflarıyla ilgili olarak, “Furkân”,
“Enfâl” ve “Mü’minûn” sûrelerinden bazı âyet-i kerîme
meâlleri zikrettik. Bugün “Ra’d”, “Şûrâ”, “Ankebût”, “Zümer”,
“Fetih” ve “Hucurât” sûrelerinden
birkaç âyet-i kerîme meâli daha zikredip onlardan sonra da bazı hadîs-i
şerîflere ve bazı İslâm büyüklerinin bir kısım sözlerine temâs etmek istiyoruz.
“Onlar,
Allah’ın ahdini yerine getirir, verdikleri sözü bozmaz, Rablerinin rızâsını
isteyip sabreder ve kötülüğü iyilikle savarlar.” [Ra’d,
20-22]
“[Mü’minler] Büyük
günâhlardan ve hayâsızlıktan sakınır, öfkelendikleri zaman da kusûrları
bağışlar ve işlerini aralarında istişâre ederler.” [Şûrâ,
37-38]
“İnanıp
hayırlı iş işleyen [mü’min]lerin kötülüklerini, and olsun örteriz,
onları yaptıklarının en güzeli ile mükâfâtlandırırız.” [Ankebût,
7]
“Allah
onların [mü’minlerin] kötülüklerini örter, onlara işledikleri
şeylerin en güzellerinin karşılığını verir.” [Zümer, 35]
“Allah,
inanıp emirlerini yapan mü’minlere mağfiret ve büyük ecir va’d etmiştir.” [Fetih,
29]
Mü’minlerle ilgili hadîs-i şerîflerden bazıları da şöyledir:
“Müslümân,
elinden ve dilinden diğer Müslümânların [başka
bir rivâyette insanların] sâlim [emîn] oldukları
kimsedir.” [Buhârî]
“Komşusu
kötülüğünden emîn olmayan kimse, [kâmil] mü’min
olamaz.” [Buhârî]
“Mü’min
la’net etmez, kötülemez, müstehcen konuşmaz ve hayâsız olmaz.” [Hâkim]
“Mü’min
geçim ehlidir, arkadaşına râhatlık verir. Münâfık ise geçimsizdir, arkadaşına
sıkıntı verir.” [Dârekutnî]
“Halkın
elindekine göz dikmemek, mü’minin alâmetlerindendir.” [Dârekutnî]
“Mü’min, başkalarıyla
ülfet eder [iyi geçinir, uzlaşır, anlaşır, uyuşur]; kendisiyle
de ülfet olunur. Ülfet etmeyen ve kendisiyle de ülfet edilmeyende hayır
yoktur.” [Beyhekî]
“Mü’min
arıya benzer; konduğu dalı kırmaz, oraya zarar vermez. Toplayıp bıraktığı eseri
de güzeldir.” [Beyhekî]
“Mü’min,
koku satan kimse gibidir. Yanında otursan için açılır. Onunla gezsen veya ortak
iş yapsan faydasını görürsün. Onun her işi faydalıdır.” [Taberânî]
“Mü’min
akıllı, basîretli, uyanıktır. Her işte Allah’ın rızâsını gözetir. Acele etmez,
ilim sâhibidir, harâmlardan kaçar.” [Deylemî]
“Mü’minin
yanına giren, güzel bir bahçeye girmiş gibi ferahlık duyar.” [Deylemî]
“Çevrendekilerle
güzel komşuluk et ve kendin için sevdiğini, istediğini başkaları için de sev,
iste ki [tâm, kâmil] Müslümân olasın.” [Harâitî]
Kime, dîn-i İslâmın emirlerini yapmak kolay gelirse, onun sâlih
bir kimse olduğu anlaşılır. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
“Âhirete
âit istediğine kolayca kavuşur, dünyâya ait olana kavuşman zorlaşırsa, bil ki
sen iyi bir hâl üzerindesin. Bunun tersi olursa kötü hâldesin.” [Beyhekî]
İnşâallah önümüzdeki hafta yazacağımız makâlelerimizde de bazı
İslâm büyüklerinin bir kısım sözlerine temâs etmek istiyoruz.