Asıl kahramanlık öfkesini yenmektir
13/01/2019 Pazar Köşe yazarı V.T
"Kızdığı zaman öfkesini yenerek yumuşak davranan kimseyi, Allahü teâlâ sever."
Ebû Osman Sâbûnî hazretleri Horasan’da yetişen meşhûr hadîs, tefsîr ve Şafiî mezhebi fıkıh âlimidir. 373 (m. 983)’de İran’da Nişâbûr’da doğdu. Birçok âlim, kendisinden hadîs-i şerîf rivâyet etti. 449 (m. 1057)’de Nişâbûr’da vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:
“Kızdığı zaman öfkesini yenerek yumuşak davranan kimseyi, Allahü teâlâ sever.”
“Kuvvetli olmak, başkasını yenmek demek değildir. Kuvvetli olmak, kahraman olmak, kendi öfkesini yenmek demektir.”
“Cennetin yüksek derecelerine kavuşmak isteyen, saygısızlık yapana yumuşak davransın! Zulmedeni affetsin! Malını esirgeyene ihsânda bulunsun! Kendisini aramayan, sormayan ahbabını, akrabasını gözetsin.”
“Selâm verirken güler yüzlü olana, sadaka verenlerin kavuştukları sevaplar verilir.”
“Cebrâil (aleyhisselam), Peygamber efendimize falanca saatte geleceğim diye söz verdi. Fakat o saat geldiği hâlde o görünmedi. O sırada bir de ne görsün, sedirin altında köpek vardı. Peygamber efendimiz bu köpek ne zaman girdi diye Hazreti Âişe’ye sordu. O da bilmiyorum dedi. Peygamber efendimizin emri ile köpek dışarı çıkarıldı. Biraz sonra Cebrâil aleyhisselâm geldi. Resûlullah (sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem) hazretleri, 'Yâ Cebrâil! Seni bekledim gelmedin. Halbuki filanca saatte geleceğim, diye söz vermiştin!' diye sordu. Cebrâil aleyhisselâm, 'Çünkü evinde köpek vardı. Onun için gelemedim. Zira biz köpek ve resim bulunan eve girmeyiz' buyurdu.
“İnsanlar, ezan okumanın ve (cemâatle namaz kılarken) ilk safta bulunmanın ne kadar sevap olduğunu bilseler, bunun için birbirleriyle mücâdele etseler, sonra kura çekmekten başka çâre bulmasalar, kura çekerlerdi. Namazı ilk vaktinde kılmanın ne kadar sevap olduğunu bilselerdi, ona koşarlardı. Sabah ve yatsı namazını cemâatle kılmanın ne kadar sevap olduğunu bilselerdi, dizleri üstünde emekleyerek de olsa gelir, cemâatle kılarlardı.”
“Kim namazı hakkıyla kılar, zekât verir, Kâbe'yi ziyâret eder, ramazan orucunu tutar, misâfire ikram ederse, Cennete girer.”
“Bir kul, komşusu zararından emîn olmadıkça kâmil mümin olamaz. Kim Allahü teâlâya ve âhiret gününe inanıyorsa, misâfirine ikram etsin. Kim Allahü teâlâya inanıyorsa, ya hayır söylesin veya sussun. Allah, yumuşak huylu, tok gözlü zengini sever. Çirkin konuşan, günah işleyen ve ısrarla dilenen kişiyi sevmez.”
“Kim, darda kalmış kimseye kolaylık gösterirse, Allahü teâlâ da ona, dünya ve âhirette kolaylık gösterir.”