"O söyledi ise, gerçek söyler..."
14/01/2020 Salı Köşe yazarı V.T
"Yâ Ebâ Bekir! senin Efendin der ki; bu gece Arş'a gittim,
geldim."
Mehmed Es’ad Efendi, Altmışyedinci Osmanlı Şeyhülislâmıdır. 1096 (m. 1685)
senesinde İstanbul’da doğdu. 1166 (m. 1753) senesinde vefât etti. İstanbul’da
Sultan Selîm civarında babası tarafından yaptırılan İsmâil Ağa Câmii’nin
bahçesinde, babasının kabri yanına defnedildi.
Bu mübarek zat buyurdu ki:
Fahr-i âlem “sallallahü aleyhi ve sellem” hazretlerine Mirâc müyesser oldu.
O gecenin sabâhında, Mirâc kıssasını anlatıp, buyurdu ki: (Bu gece,
Mekke'den Beyt-i Mukaddese gittim. Orada, enbiyânın rûhlarına imâm olup, iki
rekat namaz kıldım. Oradan Arş'ın üzerine yükseldim. Allahü teâlâ ile konuştum.
Allahü teâlâ, ümmetime, bir gün bir gecede elli vakit namâzı farz etti. Geri
döndüm. Âsûmânda, hazret-i Mûsâ “aleyhisselâtü vesselâm” ile karşılaştım. Beni
geri gönderdi ki; elli vakit namaza ümmetin tâkat getiremez. Allahü
teâlâya teveccüh ettim. On vakit namaz bağışladı. Geri Mûsâ aleyhisselâmın
yanına geldim. Henüz çoktur, diye beni geri döndürdü. Tekrâr Allahü teâlâya
teveccüh ettim. On vakit dahâ bağışladı. Mûsâ aleyhisselâm yine dön, dedikte,
dedim ki; Rabbimden hayâ ederim. Ben bu beş vakitten râzıyım, dedim.
Allahü teâlâdan nidâ geldi ki: Bu beş vakit, elli vakte bedeldir... Sonra,
Beyt-ül-mukaddese gelip, gece içinde, Mekkeye geri döndüm.)
Kâfirler bu kıssayı işitince, inkâr edip, akla uygun değildir, dediler.
İnkâr eden o grup, şimdi bununla Ebû Bekir’i susturmak iyi olur, diyerek,
yanına geldiler. Dediler ki;
-Yâ Ebâ Bekir! Efendinin, nasıl bir konuyu dava edindiğini işittin
mi?.. Efendin der ki; bu gece Arş'a gittim, geldim.
Hazret-i Ebû Bekir “radıyallahü teâlâ anh” o durumda, duraklama ve tereddüd
etmeksizin, tasdîk ve kabul edip, böyle söyledi ise, gerçek söyler. Ondan yalan
sâdır olmaz, buyurdular. Ondan dolayı Ona, (Sıddîk) denildi.
Hazret-i imâm-ı Alî “kerremallahü vecheh”, Ebû Bekr-i Sıddîk adı gökten
inmiştir, diye yemîn etmişlerdir. Gâliba sebebi; meâl-i şerîfi (Doğru haberde
gelen ve Onu tasdîk eden...) olan âyet-i kerîmede, tefsîr erbâbı, doğru haberde
gelenin Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, Onu tasdîk edenin de Ebû
Bekr-i Sıddîk olduğunu söylemiş olmalarıdır.
İbrâhîm bin Hasen el-cevherî el Hirevî rivâyet eder ki: Hazret-i
Resûl-i ekrem “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdular ki:
(Ebû Bekir, anasından dünyâya geldi. Hak sübhânehü ve teâlâ, Cennete dedi
ki, izzim celâlim hakkı için, sana yalnız Ebû Bekir'i sevenleri koyacağım!)