"Ben artık buraya dönmem!"
13/01/2024 Cumartesi Köşe yazarı A.U
Bağdat’ta yaşayan Bişr-i Hafî hazretleri, gençliğinde içki
içerdi.
Bir gün yine sarhoştu.
Sallanarak giderken yerde, çamurlar arasında bir “kâğıt” gördü.
Üzerinde “Allah” yazılıydı.
İçi sızlayarak eğilip aldı.
Çamurunu giderdi.
Üzerine “güzel koku” sürdü.
Ve evinin duvarına astı.
O gece bir kimse rüyâ gördü.
Bu, Bişr’in tanıdığı biriydi...
Demircilik yapıyordu.
Gâipten bu kimseye “Git, Bişr'e haber ver ki, dün yaptığı bir işten
dolayı Allahü teâlâ ondan râzı oldu. O, Rabbinin ismini nasıl temizlediyse Allahü
teâlâ da onu günah işlerden temizler” denildi.
Ve uyandı uykudan.
Bişr'i iyi tanıyordu.
İçki içtiği meyhâneye koştu.
Dışarıdan seslendi ona:
“Ey Bişr, dışarı çık!”
Bişr tanımıştı bu sesi.
Meyhâneden çıkıp geldi.
Demirci, müjde verdi ona:
“Ey Bişr! Sana bir haberim var.”
“Kimden haber var?”
“Allahü teâlâdan.”
“Yoksa bana kızıyor mu?”
“Hayır, iyi haber var” dedi.
Ve gördüğü rüyâyı anlattı.
Bişr, sevinçle meyhâneye girdi.
Ve arkadaşlarına;
“Beni çağırdılar, gidiyorum. Artık beni bu meyhânede göremeyeceksiniz!” diye seslendi.
Bütün günahlarına tövbe etti...
İlim öğrenmek için Bağdat'a gitti.
Büyük bir “evliyâ” olarak döndü...