İnsanlığın ikinci atası
15/01/2024 Pazartesi Köşe yazarı O.Ü
Sual: Nuh aleyhisselama 'insanlığın ikinci atası' denmesinin sebebi, hikmeti nedir?
Cevap: Bu konu hakkında kitaplarda, özetle şu bilgiler verilmektedir:
“İdris aleyhisselam göğe çıkarıldıktan sonra, insanlar doğru yoldan
ayrıldı, putlara, heykellere tapmaya başladılar. Cenab-ı Hak, bunlara Nuh
aleyhisselamı gönderdi. Nice yıl, onları dine davet etti. Yalnız oğulları
Sâm, Hâm, Yâfes ile az kimse iman etti. Kendi oğlu Yâm yani Kenan bile iman
etmedi. Alay ve işkence ettiler. Nuh aleyhisselam onlara beddua etti. Beşyüz
yaşından sonra, gemi yapması emrolundu...
Gemi bitince, tufân oldu. Müminler ile gemiye bindi. Gemiye binenlerin
seksen kişi olduğu ve geminin üç kat olduğu Arâis-ül-mecâlis kitabında
yazılıdır. Bu kitap Mısır'da basılmıştır. Her hayvandan da birer çift aldı.
Oğlu Kenan'ı da gemiye çağırdı. 'Ben, dağa çıkar kurtulurum’ dedi. Bir dalga
geldi, oğlunu alıp boğdu. Sular dağları aştı. İnsanlar ve hayvanlar telef oldu...
Altı ay sonra, yağmurlar durdu, sular çekildi. Gemi, Cûdî Dağı'na oturdu.
İnsanlar, üç oğlundan üredi. Nuh aleyhisselama 'ikinci Âdem' denildi.
Sâm'dan Arap, Fars ve Rum, Hâm'dan Hindistân, Habeş ve Afrika halkı, Yâfes'ten
de Asyalılar ve Türkler meydana geldi. Bering Boğazı'ndan Amerika'ya da geçip
yerleşenler oldu. Nuh aleyhisselam, bin yaşında vefat etti.”
Sual: Allahü teâlânın rızasına, sevgisine kavuşmak için neler yapmalıdır?
Cevap: Dünya ve ahıret saadetlerinin başı, en iyisi, Allahü teâlânın rızasına,
sevmesine kavuşmaktır. Allahü teâlâya yakın olmak, Onun sevmesine kavuşmak
demektir. Bu saadete kavuşana Velî, Evliyâ veya Ârif denir. Velî olmak için,
farzları yapmak lazımdır.
Farzlar, sırası ile, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdikleri gibi iman etmek, haramlardan
sakınmak, farz olan ibadetleri yapmak ve salih olan müminleri sevmektir. İhlas
ile yapılmayan ibadetin faydası olmaz. İhlas, her şeyi yalnız Allah rızası için
yapmaktır. İhlas, Allahü teâlâdan başka hiçbir şeyi sevmemekle, yalnız Onu sevmekle,
kendiliğinden hasıl olur. Kalbin yalnız Onu sevmesine, Kalbin tasfiyesi, Kalbin
itminânı veya Fenâ fillah denir. Kalbin itminâna kavuşması, ancak Onu çok
hatırlamakla, büyüklüğünü, nimetlerini düşünmekle olacağını, Ra'd suresinin 28.
âyeti bildirmektedir.