Orucun bazı hikmetleri
17/03/2025 Pazartesi Köşe yazarı R.A
Orucun faydaları çoktur. Orucun ayrıca, sabır, şükür, nefis terbiyesi gibi
diğer ibâdetlerle de irtibâtı vardır.
Allahü teâlâ, oruç tutulması emrini sebepsiz
vermemiştir. Oruç, insanlara hem maddî, hem de manevî faydalar sağlar. Oruç,
senede bir ay, yalnız gündüzleri, orucu bozan şeylerden uzaklaşmak demektir...
Oruç tutmak ve genel olarak az yemek vücûdun sıhhati
için önemlidir. Orucun faydaları çoktur. Orucun ayrıca, sabır, şükür,
nefis terbiyesi gibi diğer ibâdetlerle de irtibâtı vardır. Oruç tutarak
aç kalanın arzûları kırıldığı için sabretmesi kolay olur. Orucun vücûda zarar
verdiğini söyleyenlere i’tibâr etmemelidir. Çünkü Allahü teâlâ,
insanlara zararlı olan bir şeyi emretmez.
İbâdetlerin bir illeti, yani âyet, hadîs,
icmâ gibi bir delîli, bir de hikmeti vardır. Bir ibâdeti yaparken,
illetini bilmek lâzım; fakat, hikmetini bilmek lâzım değildir. Çünkü
ibâdetlerin hikmetleri açık olarak bildirilmemiştir. İbâdetlerde, henüz tespit
edilemeyen pek çok hikmet mevcuttur. Fakat tespit edilen hikmetlerini de
bilmekte zarar değil, fayda vardır. Bu, bir Müslümânın hayrânlık duyup o
ibâdeti seve seve yapmasına, yakîn sâhibi olmasına sebep olur. İslâmiyeti
bilmeyenlere de, hikmetini, faydasını anlatmak, dîni sevdirmeye vesîle olur.
Ancak hikmetler ile çok fazla uğraşmak da zararlıdır. Zîrâ, hikmetlerle çok
uğraşılırsa, insan, Allahın emri olduğundan dolayı değil, hikmeti, faydası için
yapmaya kayabilir...
Allahü teâlânın emrini yerine getirmek için gündüzleri
bir ay oruç tutan bir Müslüman, Allahü teâlânın emirlerini yapmak itiyâdını da
kazanır. Böylelikle, Cenâb-ı Hakk’ın başka emirlerini yapmaya da alışkanlık
peydâ eder.
Oruç, bundan başka, nefse hâkim olmayı sağlar. Oruç
tutma zamanı, Arabî (hicrî-kamerî) aya göre ta’yîn edildiğinden, her sene, bir
önceki seneye göre on gün evvel başlar. Bu sebepten Ramazân ayı bazen yaza,
bazen kışa isâbet eder. Böylece hem en kısa, hem de en uzun günlerde oruç
tutulmuş olur.
Bütün bir sene, çeşitli yemekleri eritmek için,
yorulan insan midesi ve bağırsakları, senede bir ay dinlenerek, daha sağlıklı
hâle gelir. Bu, maddî faydalarından biridir. Manevî faydalarından biri
de şudur: Oruç tutan bir insan, açlığı bizzât hissederek fakîr
insanlara yardım etme ihtiyâcını duyar. Bu da, insanların birbirlerine yardım
etmelerine sebep olur. Birbirlerine yardım eden insan toplulukları arasında ise
çekişmeler olmaz.
Aslında, bütün insanların yaratılmalarındaki maksat,
Allahü teâlâya ibâdet etmeleridir. Nitekim, Kur’ân-ı kerîmde Zâriyât sûresinin
56. âyet-i kerîmesinde meâlen: “Cinnîleri ve insanları, ancak (beni
bilmeleri, tanımaları) bana ibâdet etmeleri için yarattım” buyurulmuştur.
Cenâb-ı Hak, Kur'ân-ı kerîmde, Mülk sûresinin 2.
âyet-i kerîmesinde de (meâlen) şöyle buyurmuştur:
"Hanginizin daha güzel amelde bulunacağını
imtihân edip ortaya çıkarmak için ölümü de, hayâtı da yaratan O'dur…"
Demek ki, yaşamaktan maksat
iyi işler yapmaktır. Bir kimsenin iyi veya kötü olduğu, yaptığı
işlerden anlaşılır. Bir kimse iyi işler yapıyor, kötülüklerden kaçıyorsa, o
kişinin Cennete gitme ihtimâli çoktur.
