"Buğday al ve onu biriktir"
12/11/2018 Pazartesi Köşe yazarı A.U
Seyyid Ahmed Bedevî hazretlerinin Şeyh Rekin adında çok sevdiği biri vardı ki, buğday ticareti yapardı.
Büyük velî onu çağırıp;
“Ey Rekin! Bana ilham oldu ki; yakın zamanda bu diyârda büyük bir ‘kıtlık’ olacak” buyurdu.
Ve ekledi:
“Sen şimdi bol miktarda buğday alıp biriktir. O ‘kıtlıkta’ insanlara ucuza satıp hayır duâlarını alırsın.”
“Peki efendim” dedi.
Ve yaptı bu dediğini.
Derken müthiş bir “kıtlık” baş gösterdi memlekette. Hocasının buyurduğu gibi biriktirdiği o buğdayı millete ucuz satıp, çok duâ aldı.
Sonra da hacca gitmeye niyet etti ve izin istedi bu büyük zâttan.
Büyük velî;
“Pekâlâ, git” buyurdu.
Çıkarken, duvarda asılı bir aba yani hırka gördü.
Büyük velî sordu:
“Onu çok mu sevdin?”
“Evet efendim. Onu da yanıma alabilir miyim?”
“Al, ama kaybetme.”
“İnşallah kaybetmem efendim.”
“Pekâlâ, al öyleyse.”
Şeyh Rekin, abayı alıp çıktı.
Ama hac dönüşü kaybetti onu.
Perişan vaziyette döndü ve Ahmed Bedevî hazretlerinin yanına geldi.
Fakat o da ne?!..
Aynı “hırka”, aynı yerde asılıydı.
Büyük velî sordu:
“Abayı görünce hayret mi ettin?”
“Evet hocam, ben onu kaybetmiştim.”
“Sen kaybettin, biz bulduk” buyurdu.
Ve tekrar hediye etti kendisine...