Helâl yemedikçe, sâlih ameller işlenemez...
16/11/2023 Perşembe Köşe yazarı V.T
"Senin için en mühim vazîfe
helal kazanç ve helal lokma talep etmektir."
Hayreddîn Etrâdî hazretleri Türkistan velîlerinden ve
Ubeydullah-ı Ahrâr hazretlerinin talebelerindendir. On beşinci asrın sonlarına
doğru yaşadı. Türkistan şehzâdelerinden zengin bir gençti. Ubeydullah-ı Ahrâr
hazretlerinin sohbetlerine devamla kısa zamanda kemâle geldi.
Bu mübarek zat, bir talebesine buyurdu ki:
Senin için en mühim vazîfe helal kazanç ve helal lokma talep
etmektir. Yediğin, içtiğin, kullandığın her şey mutlak helalden olmalıdır.
Allahü teâlâ peygamberlerine meâlen; "Helâl ve tayyib olanları yiyiniz
ve sâlih ameller işleyiniz" buyuruyor. Buradan
anlaşılıyor ki helâl yemedikçe, sâlih ameller işlenemez. Demek ki, helâl yemek,
helâl kazanç sâlih amel işlemekten önce gelmektedir. Çünkü helâl lokma ve helâl
kazanç, sâlih amellerin yapılabilmesi için birinci şarttır. Bunda da başarılı
isen, gösterişten ve süslü giyinmekten kaçınman gerekir. Hazret-i Ömer
(radıyallahü anh) "Benim atımı süslemeyiniz. Ona binince gönlüm
perdeleniyor" buyurdu. Hasan-ı Basrî hazretlerine; "Hangi elbiseyi
seversiniz?" diye sordular. Cevâbında; "Ey zavallı! Eğer iyilik
elbisede, iyi giyinmekle olsaydı, fâsıklar ve günahkârlar Hak teâlâ indinde
sâlih kimselerden kıymetli olurdu. Sözün doğrusu şudur ki, Allahü teâlâ
Cemîl'dir, tâatin ve yaşayışın güzelini yâni İslâmiyete uygun olanını sever,
bunlardan râzı olur" buyurdu.
Bir vasiyetim de şudur; din kardeşlerine kolaylık göster, onlara
yardımcı ol. Her sabah onlar ile toplanıp Kur'ân-ı kerîm oku. Her nerede
Kur'ân-ı kerîm okunursa, oraya hayır ve bereket yağar. Nitekim Peygamber
Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: "Herhangi
uygun bir yerde Allahü teâlânın kitabı okunursa, melekler oraya gelip, okuyana
yardım ederler. Oraya Allahü teâlânın rahmeti yağar. Allahü teâlâ Kur'ân-ı
kerîm okuyanı, melekleri, peygamberleri, şehîdleri ve müminleri ile yâd eder. O
kuluna rahmet ve mağfiret eder." Ve yine buyurdu ki: "Benim
ümmetimin şereflileri, Kur'ân-ı kerîmi okuyanlar ve gece namazı
kılanlardır."
Bir vasiyetim de şudur ki, dostlarını ve talebelerini mezarlığa
Kur'ân-ı kerîmi para ile okumaları için gönderme. Çünkü bu mürüvvete sığmaz.
Peygamber efendimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki: "Her
kim insanlardan dünyâlık ele geçirmek için Kur'ân-ı kerîm okursa, kıyâmet
gününde, yüzünde sırf kemik olarak yâni yüzü etsiz olarak getirilir."