Zalimin zulmü varsa, mazlumun Allah'ı var!
19/11/2023 Pazar Köşe yazarı S.K
Zulüm pâyidâr olmaz, devam etmez. Zulümle âbâd [mamur] olanın,
âkıbeti[sonu] berbâd olur.” demişler. Her şey inceldiği zaman kopar, zulüm ise
kalınlaştığı zaman kopar. Kim ne yaparsa, mutlaka karşılığını görecektir. İlahi
adalet elbette tecelli edecektir.
Saltanatının bekâsı için masum bebekleri öldürten Firavun, 400
yıl hayat sürdü ve denizde boğuldu... İbrahim peygamberi canlı canlı ateşe atan
Nemrut ise, topal bir sivrisineğin burun deliğinden girmesiyle kafasına
tokmaklar vurdurarak öldü gitti...
İngilizler, Osmanlı ve Hindistan’da Babürlü devleti
gibi iki büyük İslam devletini yıktılar. Hindistan’da Vehhabilik, Kadıyanilik
gibi bozuk İslam fırkaları meydana getirdiler. Sonra İngiliz ordusu ile
Hindistan’ı kolayca işgal edip koca İslam devletini yok ettiler. İslam
âlimlerini zindanlarda ölüme terk ettiler. Sultanı hapsedip iki oğlunu
parçaladılar. Asırlardan beri muhafaza edilen kıymetli eşyaları, nadide, güzide
hazineleri yağma ederek gemilerle Londra’ya taşıdılar. Hint sultanlarından Şah
Cihan’ın [1631] zevcesi Ercümend Bânû Begüm Hanım’ın Agra’daki kabri üzerine
yaptırdığı Tac Mahal ismindeki türbenin duvarlarından çaldıkları elmas, zümrüt,
yakut gibi kıymetli taşların yerleri şimdi çamur ile sıvalıdır. Bu servetleri
İslamiyet’i yok etmek için kullandılar.
Bir İslam şairinin dediği gibi: "Zalimin zulmü varsa mazlumun Allah’ı
var..."
İlahi adalet tecelli ederek, İkinci Cihan Harbi'nde cezalarını
buldular. Almanların İngiltere’yi işgalinden korkan İngiliz zenginleri, kilise
mensupları ve devlet adamlarının çocukları ve binlerce İslam düşmanı,
Amerika'ya gemilerle kaçarlarken, Almanların iki harp gemisinden bıraktıkları
mıknatıslı mayınlar bu gemileri batırdı. Atlas Okyanusu’nda boğuldular. Harpten
sonra New York’taki "Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Merkezi"nin
aldığı kararla bütün dünyadaki sömürgelerini terk ettiler. Asırlarca
sömürdükleri geçim kaynaklarının çoğunu kaybettiler. Britanya adasında mahsur
kaldılar...
7 Mayıs 1990 tarihli bir İstanbul gazetesinin, İngiliz polis
kurumu Scotland Yard tarafından neşredilen istatistiğe dayanarak verdiği
haberde, Londra’da can güvenliğinin kalmadığı, bilhassa kadınlar için çok
tehlikeli bir şehir hâline geldiği bildirilmektedir. İngiliz polisinin raporuna
göre; başta ırza tecavüz ve soygun olmak üzere bütün suçlarda artışlar
olmuştur.
31 Mayıs 1992 Pazar tarihli Türkiye gazetesinde diyor ki:
"İngiliz tıp mecmuası British Medical’da, Oxford
Hastanesi’nde görevli iki doktorun tetkikinde, her sene yüz bin İngiliz’in
intihara teşebbüs ettiği, bunlardan 4.500’ünün öldüğü tespit edilmiştir.
Bunların yüzde 62’si genç kızdır."