Şit aleyhisselam
18/11/2023 Cumartesi Köşe yazarı A.D
Şit (Şis) aleyhisselam, Âdem aleyhisselamdan sonra
gönderilen peygamberdir. Âdem aleyhisselamın oğludur. Âdem aleyhisselamın
oğullarından Hâbil ile Kâbil arasında çıkan anlaşmazlık netîcesinde Kâbil,
Hâbil’i öldürünce, Allahü teâlâ, hazret-i Âdem’e, Hâbil’e karşılık ihsân
olarak, yeni bir oğul verdi. Âdem aleyhisselamın bütün çocukları ikiz olarak
doğduğu hâlde, Şit aleyhisselam tek doğdu. Şit adı verilen yeni oğlun ismi
İbrânice olup, Arapça karşılığı “Allah’ın hîbesi” mânâsınadır. İsmine “Şis” de
denilmiştir.
Şît aleyhisselam, son peygamber Muhammed aleyhisselamın nûrunu
alnında taşıyordu. Bu sebeple Âdem aleyhisselam onu pek fazla seviyordu. Bütün
evlâdı üzerine onu reis yaptığı gibi, vefat edeceği sırada da bütün yeryüzünün
halîfeliğine onu tâyin etti. Bu hususta vasiyette bulundu. Ayrıca ilâhî sırları
bildirip, bütün ilimleri öğretti. Peygamber efendimizin nûruyla ilgili
olarak oğlu Şît aleyhisselama şöyle vasiyet etti:
“Oğlum! Alnında parlayan bu nûr, son peygamber olan Muhammed
aleyhisselamın nûrudur. Bu nûru mümin, temiz ve afif hanımlara teslim et ve
oğluna da böyle vasiyet et.”
Hazreti Şit, bu vasiyet üzerine sâlihâ bir kızla evlendi. Sonra
evlâtlarına da böyle vasiyet ettiler. Onlar da bu vasiyete uyup öylece devâm
ettiler.
Âdem aleyhisselamın vefatından sonra, Allahü teâlâ, Şit aleyhisselama
peygamberlik verdi. Elli sayfa (forma) küçük kitap indirdi. Bu kitaplarda
hikmet ilmi, matematik, sanâyi bilgileri, kimyâ ilmi ve daha birçok şeyler
bildirilmişti.
Şit aleyhisselam zamânında insanlar çoğalıp, her tarafa yayıldılar. Onlara
Allahü teâlânın emirlerini bildirip îmân etmeye çağırdı.
Şit aleyhisselamın dîninin esasları, Âdem aleyhisselamın
bildirdiği dînin esaslarına uygundu. Şit aleyhisselam ekseriyâ Şam’da ikâmet
edip, insanlara, Allahü teâlâya îmân etmeyi ve emirlerine uymayı bildirerek
tebliğ vazîfesini yaptı. Bin şehir kurup, hudutlarını tespit etti. Şit
aleyhisselamın çocukları ve torunları îmâr ettikleri şehirlerde yaşayıp, Allahü
teâlâya ibâdet ve tâatle meşgul oldular. Aralarında düşmanlık buğz ve haset
yoktu.
Kötülüklerden, haramlardan ve isyândan uzak dururlardı.
Ancak Yemen'de hak yoldan ayrılmış, sapkın bir kavim vardı. Şit
aleyhisselam, Şam’dan Yemen tarafına gidip, azgın ve sapık bir hâlde yaşayan
Kâbil’in oğullarını Allahü teâlâya îmân ve ibâdet etmeye dâvet etti. Fakat bu
kavim, Şit aleyhisselamın dâvetini kabul etmeyip, sapıklıklarında ısrâr
ettiler. Şit aleyhisselam, onlarla savaş yaptı. Bu savaşta kılıç kullandı. İlk
kılıç kullanan odur. Yemen'deki bu azgın kavmin bir kısmını kılıçtan geçirdi,
bir kısmını da esir aldı... Babası, Âdem aleyhisselamla veya kardeşleriyle
Kâbe’yi balçık çamuru kullanarak taştan yaptı...
Son peygamber olan Muhammed aleyhisselamın nûru Şit
aleyhisselamdan onun oğlu Enûş’a geçti. Şit aleyhisselam, oğlu Enûş’a, babası
Âdem aleyhisselamın, Muhammed aleyhisselamın nûruyla ilgili olarak kendisine
yaptığı vasiyeti yaptı ve Enûş’u yeryüzüne halîfe tâyin ederek vefat etti...