Kurtuluş yollarını fıkıh ilmi gösterir
20/11/2020 Cuma Köşe yazarı V.T
Allahü teâlâdan korkan bir fakîh, şeytana karşı bin âbidden daha güçlüdür.
Kemâlüddîn İbnü'z-Zemlikani hazretleri Şafiî fıkıh âlimidir. 667 (m.
1268)’de Şam’da doğdu. Burada devrinin büyük âlimlerinde Şafii fıkhı tahsil
etti. Çeşitli medreselerde müderrislikten sonra Halep Kâdılkudâtlığına tayin
edildi. Daha sonra Kahire'ye gitmek için yola çıktı.727 (m. 1327)’te yolda,
Bilbîs'te vefat etti. Buyurdu ki:
Fıkıh bilgisini öğrenmelidir. Çünkü fıkıh ilmi; insanları iyilik ve takvâya
en güzel ulaştıran, adâlette en doğru yolu gösteren ilimdir. Fıkıh ilmi,
insanlara kurtuluş yollarını gösterir ve insanları bütün güçlüklerden kurtarır.
Çünkü Allahü teâlâdan korkan bir fakîh, şeytana karşı bin âbidden daha
güçlüdür. Fıkıh ilmi, dünyâ ve âhiret saadeti ile ilgili ilimlerin inceliklerini
bilmektir. İlim, ancak amel etmek içindir. İlim ile amel etmek, âhiret saadeti
için dünyâ ile ilgili işleri terk edip gönülden çıkarmaktır.
İlim öğrenmek isteyen kişi, tahsile başladığı zaman niyet etmesi lâzımdır.
Zira niyet, bütün her şeyi yaparken esastır. Resûlullah efendimiz (sallallahü
aleyhi ve sellem) bir hadîs-i şerîfte; “Ameller niyetlere göredir. Herkesin
niyet ettiği ne ise, eline geçecek olan odur. Kimin hicreti Allah ve Resûlü
için ise, onun hicreti Allah ve Resûlü içindir. Kimin de hicreti dünyâ menfaati
veya evleneceği kadın ise, onun hicreti de onlar içindir” buyuruyor.
Yine diğer bir hadîs-i şerîfte, Resûl-i ekrem; “Çok işler vardır ki,
dünyâya âit işler olarak görünür. Fakat güzel niyet ile bunlar âhiret
işlerinden olurlar. Çok işler de vardır ki, âhirete âit işler olarak görünür.
Fakat niyetteki kötülük sebebiyle bunlar dünyâ işlerinden olurlar” buyurdu.
Talebe, ilim tahsili ile, Allahü teâlânın verdiği akıl nimetine, beden
sıhhati nimetine karşı şükretmeye niyet etmelidir. Talebe ilim öğrenirken;
ilminden dolayı insanların kendisine yönelmelerini ve değer vermelerini, mevkî
sahibi olmayı düşünmemelidir. Talebe, ilmi, büyük bir gayret sarf ederek
öğrenmelidir. Öğrendiği bilgileri sâdece fâni ve değeri az olan dünyâ
gayeleri için kullanmamalıdır. Bir şâir şöyle diyor:
“Dünyâ hayâtı azdan daha azdır. Ona âşık olan, alçakların alçağıdır. O sihriyle bir topluluğu sağır ve kör eder. Böylece ona değer verenler delîlsiz şaşırıp ortada kalırlar.”