Gençken yapılan ibadet kıymetlidir
21/09/2019 Cumartesi Köşe yazarı O.Ü
Gençlikte, nefsin arzuları, insanı kapladığı gibi, ilim öğrenilecek, ibadet
yapılacak en kârlı zaman da gençliktir.
Sual: Bazı kimselerin, gençlere, siz henüz gençsiniz, yaşınız ilerleyince
çokça ibadet edersiniz, şimdi hayatın tadını çıkarın demeleri, dinî açıdan
uygun olur mu?
Cevap: Bu konuda, İmâm-ı Rabbânî hazretleri genç bir talebesine yazılı olarak
yaptığı nasihatte buyuruyor ki:
“Yavrum! Gençlikte, nefsin arzuları, insanı kapladığı gibi, ilim
öğrenilecek, ibadet yapılacak en kârlı zaman da gençliktir. Gençlikte,
şehvetin, asabiyetin kapladığı anlarda, İslâmiyetin bir emrini yerine getirmek,
ihtiyarlıkta yapılan aynı ibadetten çok üstün ve kıymetli olur. Hele başka
mâniler de araya katılırsa, bunları dinlemeyip yapılan ibadetin sevabı o kadar
çoktur ki, ancak Allahü teâlâ bilir. Çünkü, maniler karşısında, ibadeti yapmak
güçlüğü, sıkıntısı, o ibadetlerin, şanını, şerefini göklere çıkarır. Mâni
olmayarak, kolay yapılan ibadetler, aşağıda kalır. Bunun içindir ki, insanların
yüksekleri, meleklerin yükseklerinden daha üstün olmuştur. Çünkü insan, mâniler
arasında ibadet ediyor. Melekler ise, mâni olmadan emre itaat ediyor. Harp
zamanında, askerin kıymeti artar ve muharebede ufak bir hizmetleri, sulh
zamanındaki büyük gayretlerinden daha kıymetli olur. Gençlik arzuları, Allahü
teâlânın düşmanı olan nefsin ve şeytanın sevdiği şeylerdir. İslâmiyete uygun
şeyler ise, Allahü teâlânın sevdiği şeylerdir. Allahü teâlânın düşmanlarını
sevindirip, bütün nimetleri veren, hakiki sahibi gadaba getirmek, akıllı ve
zeki insanların yapacağı şey değildir. Allahü teâlâ, hepimize akla uygun
hareketler nasip edip, nefse, şeytana ve zındıkların, yani Müslüman ismini
taşıyan din düşmanlarının sözlerine ve yazılarına aldanmaktan muhafaza
buyursun! Hele dinsizlerin, Müslümanlarla alay edenlerin çoğaldığı, Müslüman
evlatlarını dinden çıkaran propagandaların yayıldığı zamanda yapılan az bir
ibadete, doğru olmak şartı ile, kat kat çok sevap verilecektir. Peygamber
efendimiz buyurdu ki:
(Ey Eshâbım! Siz öyle bir zamanda geldiniz ki, Allahü teâlânın emirlerinden
onda dokuzunu yapıp, birini yapmazsanız, helak olursunuz, Cehenneme gidersiniz!
Bir zaman gelecek ki, o zamanın müminleri, emirlerin birini yapabilip, dokuzunu
bıraksalar, Cehennemden kurtulurlar. O zamanda imanı olanlara müjdeler olsun!)”