Güzel suret ve iyi huylu olanlar...
25/03/2019 Pazartesi Köşe yazarı V.T
“Allah, dünyada güzel sûret ve iyi huy ihsân ettiği
kulunu âhirette Cehenneme sokmaz.”
Abdülvehhâb-ı Iclî hazretleri tefsîr, hadîs ve fıkıh
âlimlerindendir. Basra’da doğdu. 204 (m. 819) yılında Bağdâd’da vefât
etti. Zamanındaki pekçok âlimden rivâyette bulundu. Onlardan ilim
aldı. O’nun rivâyet ettiği hadîs-i şerîfler, Kütüb-i sitte adı ile meşhûr
"altı hadîs kitabı"nın dört Sünen’inde, Sahîh-i Müslim’de ve hadîs
kitaplarında yer almaktadır. Rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerden bazıları
şunlardır:
“Benim bu mescidimde kılınan bir namaz, Mescid-i Haram’ın
dışında kılınan bin namazdan daha hayırlıdır.”
Hazreti Âişe şöyle bildiriyor. “Resûlullah (sallallahü
aleyhi ve sellem), sabah namazının iki rek’at sünnetini kılar ve o kadar hafif
tutardı ki, ben (kendi kendime), 'acaba bu iki rek’atta Ümmü’l-Kur’ân’ı
(Fâtiha’yı) okudu mu?' derdim.”
Peygamberimiz buyurdular ki: “Bu ümmetin içinde, öyle
bir kavim türeyecek ki, onların namazlarına bakarak, siz kendi namazınızı
küçümseyeceksiniz. Kur’ân-ı kerîmi okuyacaklar. Fakat boğazlarını geçmeyecek.
Okun avı delip geçtiği gibi dinden çıkacaklar..”
Bir gün Peygamber efendimiz, amcası Hazreti Abbâs’a
(radıyallahü anh) “Yarın pazartesi günüdür. Sen ve çocukların bana
geliniz. Size duâ edeceğim” buyurdu. Sabah olunca, Hazreti Abbâs ve
çocukları beraberce Resûlullahın huzûruna geldiler. Kendisinin husûsi yakınları
olduğunu ve hepsinin bir kişi olduğunu, Allahü teâlânın da rahmetini üzerlerine
eşit miktarlarda yaymasına işâret buyurarak, kendi abasını üzerlerine örttü.
Sonra: “Ey Allahım! Abbâs ve oğullarını mağfiret eyle, bağışla! Öyle ki, hiç
günahları kalmasın. Yâ Rabbî! Onu, oğulları arasında meydana gelecek âfet ve
belâlardan koru!” diye duâ etti.
"Hased etmeyiniz! Ateş odunu yok ettiği gibi, hased de
insanın sevaplarını giderir.” Hased, kıskanmak, çekememek demektir.
Yani Allahın birisine vermiş olduğu nimetin, ondan gitmesini istemek
demektir. Ondan gitmesini istemeyip de, kendisinde de olmasını istemek, hased
olmaz. Buna gıpta etmek, imrenmek denir. Birisinde bulunan kötü, zararlı şeyin
gitmesini istemek “gayret” ve “hamiyyet” olur.
“İyi huylu, dünyâda ve âhirette iyiliklere kavuşacaktır.”
“Allah, dünyâda güzel sûret ve iyi huy ihsân ettiği kulunu
âhirette Cehenneme sokmaz.”
Ebû Hüreyre’ye (radıyallahü anh) “İyi huylu
ol!” buyuruldu. "İyi huy nedir?" deyince, “Senden
uzaklaşana yaklaşıp nasihat et ve sana zulmedeni affet ve malını, ilmini,
yardımını senden esirgeyene bunları bol bol ver” buyurdu.