Helal lokma yiyenin kalbi nurlanır...
13/11/2024 Çarşamba Köşe yazarı H.Y
“Üstadım! Bilirsiniz ki, haram şüphesi karışık şeyleri
yemek, kalbi karartır. Kırk gün helal lokma
yiyenin kalbi nurlanır."
İslamiyet ve çalışma hayatı -8-
Sevgili Peygamberimiz buyurdular ki: (Bir
kimse, haram karıştırmadan kırk gün helâl yerse, Allahü teâlâ,
onun kalbini nur ile doldurur. Kalbine, nehirler gibi hikmet akıtır.
Dünyaya düşkün olmayı kalbinden giderir.) Ve yine buyurdu
ki: (Helal ve haram meydandadır. Şüpheliler, ikisi arasındadır.) O
hâlde şüphelilerden uzak durmak lazımdır. Yine hadis-i şerifte, (Bir
kimse, tehlikeli olan şeyin korkusundan dolayı, tehlikesiz şeyden sakınmadıkça,
müttekî olamaz) buyruldu. Onun için Hazret-i Ömer
efendimiz “Bizler harama düşmek korkusu ile, helâllerin onda dokuzundan
kaçındık” buyurdu.
Helal lokma yemek isteyen şu beş şeye dikkat
etmelidir:
1. Rızık peşinde koşarken,
Allah’ın farz kıldığı ibadetlerin hiçbirini terk etmemeli, hiçbirini noksan
yapmamalıdır. 2. Kazanç için hiç
kimseyi üzmemelidir. 3. Çalışmakla kendisinin
ve aile efradının iffetini korumaya niyet etmelidir. 4. Çalışırken
kendini haddinden fazla yormamalıdır. 5. Çalışmayı rızık için
bir sebep bilmelidir. Fakat rızkı çalışmaktan bilmemeli, Allahü tealanın bir
ihsanı olarak görmelidir.
Hadis-i şeriflerde buyruldu ki:
(Duanızın kabul olması için helal lokma yiyiniz!)
(Çok kimse vardır ki, yedikleri ve giydikleri
haramdır. Sonra ellerini kaldırıp dua ederler. Böyle dua nasıl kabul olunur?)
(Haram yiyenlerin farzları ve sünnetleri kabul olmaz.)
(Helal kazanmak için yorulup evine dönen kimse,
günahsız olarak yatar. Allahü tealanın sevdiği kimse olarak kalkar.)
(Bazı günahlar vardır ki, onlara ancak helal kazanmak
için çekilen üzüntü ve yorgunluklar kefaret olur.)
(Helal kazanmak için sıkıntı çekenlere cennet vacip
olur.)
(Mide, bedenin havuzudur. Bütün damarlar oradan geçer.
Mide sağlam olursa, damarlar da sıhhatli olur. Mide çürük olursa, damarlar da
çürük olur.)
Hasan-ı Basrî hazretlerinin ziyaretine, salih
zâtlardan biri gelip dedi ki: “Üstadım! Bilirsiniz ki, haram şüphesi karışık
şeyleri yemek, kalbi karartır. Kırk gün helal lokma
yiyenin kalbi nurlanır. Haram şüphesi bulunmayan bir miktar yiyecek
istemeye geldim.” Ona cevaben buyurdu ki: “Haram şüphesi karışmamış yiyecek
bulmak güçtür. Şurada bir çiftçi var. İbadetlerini aksatmadan, alnının teri ile
kazanır. Haramlardan, şüphelilerden çok sakınır. Aradığınız yiyeceği ancak onda
bulabilirsiniz.”
Salih zât, tarif edilen çiftçiyi,
tarlasında çalışırken bulup dedi ki: “Hasan-ı Basrî hazretlerine gittim. Haram
şüphesi bulunmayan bir miktar yiyecek istedim. O da beni sana gönderdi.” Bunun
üzerine ona şöyle cevap verdi: “Aradığınız gibi yiyeceğin bizde de kalmadığını
zannediyorum. Çünkü bir gün öküzlerim tarlada dinlenirken, komşunun tarlasına
girdiler. Ayaklarına, komşunun tarlasının toprağı bulaşmış. O toprağı tarlama
karıştırdılar. Bunun için kazancımın şüpheden tamamen uzak olduğunu
söyleyemem!..”