Affedilmek için, affetmeli!..
27/06/2020 Cumartesi Köşe yazarı O.Ü
Kötülük edene ihsânda bulunmak, insanlığın en yüksek derecesidir...
Sual: Başkalarının hatalarını affetmiyen bir kimsenin, kendi hatalarının
affedilmesini beklemesi uygun olur mur?
Cevap: Affetmek, büyüklüğün alametidir ve Allahü teâlânın
sıfatlarındandır. Kişinin, kendisine karşı yapılan hata ve kusurları
bağışlamasına, affetmek denir. Hakkını almaya gücü yettiği hâlde, affetmek
iyidir. Çünkü nefse daha güç gelir. Hadis-i şerifte;
(Musa aleyhisselam; Ya Rabbî! Kullarının en kıymetlisi kimdir? dedikte,
gücü yettiği zaman affedendir, buyuruldu) buyurulmuştur.
Zulmedeni affetmek merhametin, kendisine iyilik etmeyene hediyye vermek
ihsânın, kötülük edene ihsânda bulunmak da, insanlığın en yüksek derecesidir.
Bu sıfatlar, düşmanı dost yapar.
Zalimden hakkı kadar geri almak, adalet olur. Fakat gücü yettiği hâlde
affetmek, güzel ahlaktır. Resulullah Efendimiz, bir kimsenin zalime beddua
ettiğini görünce;
(İntisâr eyledin! Affeyleseydi, daha iyi olurdu) buyurmuştur.
Resulullah efendimizin mübarek torunu hazret-i Hüseyin, bir gün misafirleri
ile sofrada oturmuşlar yemek yiyiyorlardı. O sırada kölesi bir kap sıcak
yemekle gelirken ayağı yere takılıp, elindeki yemeği hazret-i Hüseyin'in
mübarek başına döker. Hazret-i Hüseyin, terbiye maksadı ile kölesinin yüzüne
sertçe bakınca, kölesi, Âl-i imrân suresinin 134. âyet-i kerimesindeki;
(Gadab etmezler) meâlindeki kısmını okur. Hazret-i Hüseyin;
-Gadabımı terk ettim, buyurunca, kölesi, âyet-i kerimenin;
(İnsanlardan kusurlu olanları affederler) meâlindeki kısmını okur. Hazret-i
Hüseyin;
-Affettim cevabını verince kölesi, âyet-i kerimenin;
(Allahü teâlâ ihsan edenleri sever) meâlindeki kısmını okur. Bunun
üzerine hazret-i Hüseyin;
-Allah için seni kölelikten azad ettim, istediğin yere gidebilirsin,
buyurur.
Allahü teâlâ, kullarının günahlarını affedicidir. Müslümanlar da,
birbirlerinin kusurlarını affetmelidir. Bunun için Müslümanların hatalarını
görmemek, onlara kin tutmamak ve kusurlarını affetmek lazımdır. Allahü
teâlânın bizim günahlarımızı affetmesini istiyorsak, biz de Onun kullarının
hatalarını affetmemiz yani, affedilmek için affetmek lazımdır. Ahmed Rıfâî
hazretleri;
“Kızdığın zaman affa sarıl. Çünkü affetmek sûretiyle yapacağın hatâ, cezâ vermek sûretiyle yapacağın hâtadan daha iyidir” buyuruyor.