Şu müezzini çağırır mısın?
14/08/2023 Pazartesi Köşe yazarı A.U
Habeşistan
evliyasından Yâkut-i Arşî hazretleri, insanlara olduğu gibi
hayvanlara karşı da çok merhametliydi. Kuşlar ve diğer hayvanlar gelir, ona
bazı şeyler sorarlardı.
Ne dediklerini
anlardı.
Onlara yardım ederdi.
Bir gün dostlarıyla
otururken bir “güvercin” gelerek Yâkut-i Arşî’nin omuzuna
kondu ve bir şeyler söylüyormuş gibi sesler çıkardı.
Yâkut, onu dinledi.
Meramını anladı.
Ve onun
lisanıyla; “Bu işi halletmek için senin yanına dervişlerden birini
katsam, onunla gider misin?” dedi.
Ama güvercin;
“Hayır, ben sizden
başkasıyla gitmem” diyordu.
O da hayvanına bindi.
Onunla birlikte yola
çıktı...
İskenderiyye’den, “Eski
Mısır” denilen bir yere gitti. Oradan Amr bin Âs Câmii’ne vardı.
Orada olanlara;
“Bana filan müezzini
çağırır mısınız?” dedi.
Gidip çağırdılar.
Bir müddet geçti.
Müezzin geldiğinde,
ona “Ey müezzin kardeş! Bu güvercin, İskenderiyye’ye kadar gelip, bana
şikâyette bulundu. Bu caminin minaresinde bu güvercinin yuvası varmış. Güvercin
yavrulayıp yavruları büyüyünce sen onları kesip yermişsin, öyle mi?” dedi.
Müezzin çaresizdi.
Suçunu itiraf etti.
Ve “Doğrudur.
Bu hâl birkaç defa vaki oldu” dedi ve tövbe edip bir daha yapmamaya
söz verdi.
Yâkut-i Arşî teşekkür
etti.
Ve İskenderiye’ye
döndü.