"Kendisini tanımayan nefis Rabbini nasıl tanıyacak?.."
05/08/2023 Cumartesi Köşe yazarı V.T
Sekr-i Dımaşkî hazretleri evliyanın büyüklerindendir. Şam'da
doğdu. 1889 (H.1307) senesinde orada vefât etti. Evliyânın büyüklerinden Şeyh
Zeyd Câferî'nin sohbetlerinde kemâle geldi. İlim, edep ve güzel hâller sâhibi
bir zât idi. Kerâmetleri görüldü. Sohbetlerinde buyurdu ki:
"Müminin ahlâkı, zenginlikte iktisâd, genişlikte şükür,
belâ ve musîbet zamânında sabırdır."
"Allahü teâlâya ve kullarına karşı edepli olmayan kimsenin
ilmine îtibâr edilmez. Belâ ve musîbetlere, insanlardan gelen sıkıntılara
günahlardan sakınıp, farzları yerine getirmeyenin dindarlığı mûteber değildir.
Haramlardan ve şüphelilerden sakınmayanın Allahü teâlâ katında bir mertebesi ve
yakınlığı yoktur."
"Âlim, ilmi onunla amel etmek, ilme uymak için öğrenir.
Sözü dinlenilen ve yaşayışı büyüklerin yaşayışına uygun olan kimsedir. Âlimler
huşû sâhibidirler. Süsleri verâ ve takvâ, sözleri Allahü teâlâyı zikir ve O'nun
emir ve yasaklarını insanlara bildirmek, susmaları Allahü teâlânın nîmetlerini
tefekkürdür. İnsanlara çok nasihat ederler. İnsanların ayıplarını yüzlerine
vurmazlar. Allahü teâlâdan başka her şeyden yüz çevirirler. Hepsi âhirete
yarayan işlerle meşgûl olurlar.”
"Kalblerin kemâli, Allahü teâlâdan korkmaktaki kemâl ile,
nefislerin itminâna kavuşması (azgınlık ve taşkınlıktan kurtulması) da,
takvânın (haramlardan uzaklaşmanın) kemâli iledir."
"Dünyâ; hükümdarlar için gelin, zâhidler için aynadır.
Hükümdarlar onunla güzelleşir, zâhidler ise âfetlerine bakarak ondan uzaklaşıp
terk ederler."
"Allahü teâlânın kullarına ve dînine hizmet edecek
olanların, tevâzu ve teslimiyet sâhibi olması şarttır."
"Nefsin, sende mevcud olduğu hâlde, sen Allahü teâlâyı
tanımak istiyorsun. Hâlbuki senin nefsin, daha kendisini dahi tanımış değildir,
Rabbini nasıl tanıyacak?"
"İslâmiyetin, Müslümanlığın aslı şu iki şeydir: Allahü
teâlânın yapmış olduğu iyilik ve ihsânı görmek (ona göre şükretmek), diğeri ise
hicrân, yâni âhirette çok fecî ve acıklı bir hâle düşmek korkusu."
"Allahü teâlâ kullarının rızkına kefil olmuştur. Kullarına
da tevekkül etmeyi emretmiştir. O hâlde insanlar, Allahü teâlânın kefil olduğu
şeyle uğraşmayıp, teklif ettiği şeylere, yâni O'nun dînine hizmete
koşmalıdırlar."