"Bundan sonra evliyaya muhâlefet etmeyeceğim"
15/08/2023 Salı Köşe yazarı V.T
Şemseddîn Muhammed Hıfnî hazretleri evliyanın büyüklerindendir.
1690 (H.1101) senesinde Mısır'da Hıfne kasabasında doğdu. 1767 (H.1181)
senesinde Kâhire'de vefât etti. Kâhire'de zamânının en meşhur âlimlerinden ders
aldı. Hocaları ona icâzet verdiler. Tefsîr, hadîs, fıkıh ve diğer ilimlerde
zamânının seçkin âlimlerinden oldu. Şam'dan Mısır'a gelen Seyyid Mustafa Bekrî
ile görüştü. Onun en üstün talebelerinden oldu. Çok kerâmetleri görüldü.
Şeyh Muhammed Münîr anlatır: "Bir zaman Muhammed Hıfnî'yi
ziyâret için Kâhire'ye gittim. Talebeleri beni huzûruna götürdüler.
Sohbetlerini dinledim. Onun yanında kaldım. Nihâyet geri dönmek için izin
istedim. İzin verince yanından ayrıldım. Bulak'a geldim. Sonra onun yanında bir
şey unuttuğum hatırıma geldi. Bir talebemi ona gönderdim. Talebem oraya varınca
Hıfnî onu kapıda karşılayıp niye geldiğini sormuş. O da unuttuğum eşyâyı
söylemiş ve almış. Daha sonra Hıfnî ona oruçlu olup olmadığını sormuş. O da
oruçlu olduğunu söyleyince, ona; 'Yavrum bilhassa bugünlerde oruç sana
meşakkatli olur. Üstelik sen misâfirsin. Orucun da nâfiledir. Sen iftâr et öyle
git' demiş. Talebem onun sözüne ehemmiyet vermeden yola koyulmuş. Yolda
hıyar satan birini görmüş. Ondan bir mikdâr hıyar almış. Oruçlu olduğunu unutup
yolda giderken yemeğe başlamış. O esnâda kendisini çölde bulmuş. Şaşkınlıkla;
'Sübhânallah, sanki Tih Çölü'ndeyim, buralar da neresidir? Ben neredeyim? Bulak
şehri nerede kaldı?' diye hayretler içine düşmüş. Birisi ile karşılaşıp ona
Bulak yolunu sormuş. O da böyle bir şehir bilmediğini söyleyince bir başkasına
sormuş aynı cevâbı almış. Korkudan ve o yerlerin meşakkatinden bîtâb hâle
düşmüş. Sonra bu hâlinin sebebi kendisi olduğunu anlayarak, 'Hıfnî hazretleri
benim orucumu açarak gitmemi söylemişti. Onu dinlemedim. Emrine karşı geldim.
Ey Hıfnî hazretleri imdâdıma yetiş. Ben ne yaparım?' diyerek ağlamaya başlamış.
Kesin olarak söz verip; 'Bundan sonra Allahü teâlânın sevgili kullarına
muhâlefet etmeyeceğim' demiş. O anda kendini hıyar aldığı zâtın karşısında
görmüş... Talebem sonra da Bulak şehrine geldi. Gecikme sebebini sorduğumda
başından geçen hâdiseyi bana böylece bildirdi."
Şeyh Hasan Adevî dedi ki: Muhammed Hıfnî'nin aynı zamanda
çeşitli yerlerde görüldüğünü çok kimseler bildirdi. Kim kendisini vesîle edip
yardım istese, Allahü teâlânın izniyle hemen onun yardımına koşardı. Şeyh Hasan
Sebînî ve talebeleri onun bu hâlinden haber verdiler.