Başarının da sırları vardır...
16/08/2023 Çarşamba Köşe yazarı H.Y
Sır, söylenmemesi
gereken şeylerdendir. Sırrını saklamasını bilmeyen başarılı olamaz. Başarının
sebeplerinden birisi de sır sahibi olmaktır. Sırrını açıklayan kimse çok defa
söylediğine pişman olur, üzülür, amma iş işten geçmiş olur. İnsan, söylemediği
sözün hâkimidir. Mal ve eşya korumasında emin olunan kimselerin çoğu, sır
saklamada emin olunamazlar. Çünkü sır saklamak mal saklamaktan daha zordur.
Büyüklerimizin “Zehebini, zihâbını ve mezhebini gizli
tut” sözü meşhurdur. Zeheb altın, zihâb itikâd, mezheb de
işlerde tutulan yol demektir.
Tarihte birçok devlet adamı, başarılarının en büyük
sebeplerinden birinin sır saklamak olduğunu bildirmişlerdir. Fâtih
Sultan Mehmed Hân’ın, “Yapacağım işleri
sakalımın bir kılı bile bilse, onu koparırım” dediği meşhurdur.
Hikmet ehli büyükler sır hakkında şöyle demişlerdir:
“Sır senin esirindir, açıklayınca sen ona esir olursun...”
“Sırrını hiç kimseye söyleme! Akıllıya söylersen seni aşağı
görür, itibarını kaybedersin. Ahmak olana söylersen, başkalarına söyleyerek
sana hıyanet eder...”
“Akıllı kimse sır küpüdür...”
Onun için atalarımız “Açma sırrını dostuna, dostunun da dostu
vardır, o da söyler dostuna” demişlerdir.
Kerem sahibi ve iyi huylu birisi ile aran açılsa bile, iyiliğini
söyler kötülüğünü gizler. Bu ahlakta olanlar zamanımızda zümrüd-ü
anka mesabesindedir yani yok denecek kadar azdır. Kötüler
ise dostluk sona erince iyiliği gizler, kötülüğü açıklar. Başkalarının bizlere
söyledikleri sırları gizlememiz lazımdır. Çünkü sır emanettir. En çok
güvendiğimiz kimse bile olsa, dilimize hakim olup, başkasının sırrını ona
bildirmemeliyiz. Allahü teâlânın bir ismi de “Settâr”dır. “Ayıpları
günahları örten” manasındadır. Onun için Rabbimiz, insanların ayıplarını
gizleyen kulunu sever.
Resûl-i Ekrem “sallallahü aleyhi ve sellem” hazretleri
buyurdular ki: (Allahü teâlâ, arkadaşının ayıbını
gizleyen kimselerin, dünya ve ahirette ayıplarını örter.)
(Bir kimse etrafına
bakınarak bir söz söylemiş ise, o söz dinleyene emanettir.)
Allah indinde insanların en kötüsü, birbirinin sırrını başkasına
söyleyen karı-kocadır. Bir kimseye sır tevdi edilmişse yani verilmişse,
kıymetli bir emanet verilmiş demektir. Mal emaneti nasıl mühim ise, bu ondan da
ehemdir. Bu emaneti yani sırrı saklaması, gizli tutup kimseye söylememesi
lazımdır. Eğer umursamayıp başkasına ifşa ederse emanete hıyanet etmiş olur.
Emanete hıyanet etmek ise hainliktir, haramdır.
Yine bir hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Ebrârın
kalpleri, sırların kabirleridir.) Yani iyi insanların
kalpleri sırların saklandığı en emin yerdir.
Sır sahibi kimseler, sırlarını mezara kadar götürürler. İfşa
etmezler. Salih kimselerin kalpleri sırlarla doludur. Allahü teâlânın
gazabından, Cehennem azabından kurtulmak için sırları saklayıp emanete hıyanet
etmekten çok sakınmalıdır.