"Bu fâni dünyâ bir kâr ve zarar beldesidir!.."
03/08/2023 Perşembe Köşe yazarı V.T
"Doğru yolu gösteren bir
rehber bulup, ona talebe olmaya çalış! Çünkü rehbersiz yola
çıkılmaz!"
Şemseddîn Nûri Efendi İstanbul’da yetişen evliyânın
büyüklerindendir. 1801 (H.1216) senesinde İstanbul’da doğdu. Zamanın meşhur
âlimlerinin derslerinde devam ederek fıkıh ve usul ilmi tahsil etti. Sonra
Nakşibendiyye yolunun büyüklerinden olan Şeyh Mehmed Saîd Efendiye intisab edip
yüksek derecelere kavuştu.1866 (H.1282) senesinde İstanbul’da vefât etti.
Çok talebe yetiştirdi. Buyurdu ki:
Ey hakkı hak olmayandan ayırt ederek, Allahü teâlânın rızâsına
tâlib olan ve Resûl-i ekremi çok seven kardeşlerim! Bilmiş olun ki, kâr ve
zarar beldesi olan bu fâni dünyâ âlemine gelerek, îmân etmekle müşerref olan ve
Kelime-i tevhîdi dilleri ile söyleyip kalbleri ile tasdîk eden müminler,
yaradılışının aslında bulunan ilâhî feyizlere ve ihsânlara kavuşmuştur. Allahü
teâlânın hazînesi olan kalb kapısını, arzu, hırs, şehvet ve muhabbet gibi
şeytanın aşağılık askerlerine karşı koru ve onları içeriye bırakma. Doğru yolu
gösteren bir rehber bulup, ona talebe olmaya çalış. Çünkü rehbersiz yola çıkmak
ve yolu bulmak, gecenin zifirî karanlığında bilinmeyen bir yolda, ışıksız ve
tek başına gitmek gibidir. Böyle bir durumda, insan gittiği yeri görmez,
bastığı yeri bilmez. Önünde çukur mu yoksa uçurum mu var, fark edemez. Bu
şekilde yola çıkanların, tehlikeye düşmelerinden korkulur... Mürşid-i
kâmilin huzûruna gidip geldiği için, o yolların hatâlarını ve tehlikelerini görüp
anlamıştır. Mürşid-i kâmil, kendisine bağlanan talebesini o yollardan
kolaylıkla geçirir.
Mürşid-i kâmilin alâmeti çoktur. Fakat söyleyeceğim şu üç husûsu
iyi dinle: 1) Huzûruna vardığın zaman bütün gamın ve kederin gider. İçinde bir
ferahlık ve muhabbet uyanır. 2) Meclisinden ayrılmayı istemezsin. Bir inci
tânesi gibi olan sözleri, muhabbetini arttırır. 3) Ziyâretine gelen herkes
duâsını niyâz ile mesrûr olurlar. Bu üç sıfatı kendisinde toplayan zâtın bütün
ahlâkı Resûl-i ekremin ahlâkıdır. Bu üç sıfat ve alâmet, riyâsız, gösterişsiz
hangi zâtta görülür ve bilinirse, hemen o zâta tam bir teslimiyet ile teslim
ol! Cenâze yıkayanın elindeki mevtâ gibi emrettiği yerde dur, her emrine uy.
Hizmetlerini ve emirlerini kendine nîmet bil.