Mahşerde yeni bedenler yaratılacaktır
30/09/2019 Pazartesi Köşe yazarı O.Ü
Kıyamette herkes, öldüğü zamandaki şekli, boyu ve organları ile mezardan
kalkacaktır.
Sual: Mahşer günü yeniden dirilen her insanın bedeni, dünyadaki bedeni gibi
mi olacaktır?
Cevap: Kıyamette herkes, öldüğü zamandaki şekli, boyu ve organları ile mezardan
kalkacaktır. Herkesin kuyruk sokumu kemiği değişmeyecek, başka organlar, bu
kemik üzerine yeniden yaratılacak, ruhlar bu yeni bedenlerini bulup,
gireceklerdir. Ruhların bu başka bedenlere girmeleri, tenasüh değildir.
İnsanın bedeni, organları dünyada da değişiyor. Kırk yaşındaki insanın eti,
yağı, derisi, kemikleri başkadır. Çocukluğunda bulunanlar başkadır. Fakat o,
hep aynı insandır. Çünkü insan, ruh demektir. Beden değişiyor ise de, ruh
değişmez. İnsanın parmak izi de hiç değişmez. Hiçbir insanın parmak izi,
başkasının parmak izine benzemez. Bir insanın parmak uçlarındaki çizgilerin
şekli, doğmadan önce, ruh bedene girdiği sıralarda teşekkül eder. İnsan ölüp
çürüyünceye kadar hiç değişmez. Beş bin yıllık mumyalarda aynen kaldıkları
görülmüştür. Parmak ucundaki çizgilerden her biri, yan yana dizilmiş
deliklerden meydana gelmiştir. Her delikçikten, ter sızmaktadır. İnsan bir şeyi
tutunca, sızan ter, o şey üzerinde çizgilerin şekli gibi yapışıp kalır. Teri
boyayan bir ilaç sürünce, o kimsenin parmak izi, o şey üzerinde görünür. Büyük
âlim, İmâm-ı Muhammed Gazâlî hazretleri, Kimyâ-yı se'âdet kitabında buyuruyor
ki:
“Bir insanın çeşitli yaşlarındaki bedenleri başka başka oldukları gibi,
aynı boy ve şekilde, fakat başka zerrelerden yapılmış bir bedenle kabirden
kalkacaktır. Kıyamet günü, o uzuvların kendi değil, benzerleri yaratılacaktır.”
***
Sual: Bazı hastalar için, eğer hastahaneye, doktora yetiştirilseydi, ilaç
alınsaydı ölmezdi deniyor. Gerçekten böyle midir?
Cevap: Doktor ve ilaç bulmak da, takdire bağlıdır. Allahü teâlâ, takdirine göre
sebepleri yaratmaktadır. Çok eskiden bilindiği gibi, bir yeri kesilen insanın
eceli gelmedi ise, kesilen damarı bağlanır, ilaç verilir, ölmez. Eceli gelmiş
ise, damarı bağlayacak biri bulunamaz. Kanı akar, mikrop kapar, ölür. Yürek
adalesi bozuk olan ağır hastaya, ölmek üzere olan bir başkasının sağlam yüreği
takılıp takılmaması da, ecelin gelip gelmemesine bağlıdır. Kalbin
değiştirilmesi de hastayı muhakkak iyi yapmıyor, bazen çoklarının ölmesine de
sebep olmaktadır.