Zarar veren yiyecekleri yemek
31/08/2020 Pazartesi Köşe yazarı O.Ü
Yemesi, içmesi zararlı olanlar üçe ayrılır: Birincilerinin zararını herkes
bilir.
Sual: Bazı kimselerin bedenine, yiyecek ve içeceklerden zarar verenler
oluyor. Böyle kimselerin, bedenlerine zarar veren bu yiyecekleri yemeleri günah
mı olur?
Cevap: Hadîka kitabında yemesi haram olanlar anlatılırken buyuruluyor ki:
“Yemesi, içmesi zararlı olanlar üçe ayrılır: Birincilerinin zararını herkes
bilir çünkü bunlar öldürücüdür. Her türlü zehir, cam tozu, demir ve cıva
bileşikleri, kireç ve benzerleri böyledir. Bunları yemek, içmek haramdır.
İkincilerinin zararlı olduğu bilinir ise de, öldürücü değildirler. Toprak,
çamur, kil ve benzerleri böyledir. Bunları çok yemek, içmek mekruh olup,
zararsız miktarları mubahtır. Üçüncüleri, organlarında zafiyet, hastalık
olanlara zarar verir, sağlam olanlara zarar vermezler. Bazı kimselere balık
eti, süt, yumurta, pastırma, turşu, konserve eti, bal, zeytinyağı, biber zarar
verir. Bunlar, yalnız zarar verenlere haram veya mekruh olur. Zarar
vermeyenlere ise mubahtırlar.”
***
Sual: Âyet ve hadislerde açıkça bildirilmeyen bazı hükümleri, mezheb
imamları bildirmektedir. Bunlar da sonradan çıkarılmış ve böylece bidat olmuş
olmuyor mu?
Cevap: Ehl-i sünnet âlimlerinin ibadetlerde, ictihat ile buldukları bilgiler
bidat değildir. Bu bilgileri bulurken isabet edememeleri de suç olmaz. Dört
mezhebin imamları, bu bilgileri, İslamiyetin sahibinin izni ile, İslamiyetin
bildirdiği delillerden, senetlerden çıkarmışlardır. Bu bilgiler, İslamiyeti
değiştirmiş değil, İslamiyete yardımcı olmuşlardır. Kur'ân-ı kerimde ve hadis-i
şeriflerde açık olarak bildirilmiş şeylerde, zaten ictihat yapılmaz. Bunlar,
olduğu gibi kabul edilir. Açık bildirilmemiş bir işi gösteren delili ararken, isabet
edememek suç olmaz. Fakat bu delil yani doğru yol açık olup da, bu delili
bulmakta yanılarak veya bir delilden çıkarılmayıp, akla uyarak yapılan
ibadetler, bidat olur. Böyle reformlar, bir müekket sünnetin ortadan kalkmasına
sebep olursa, günahı daha da çok olur.
***
Sual: Şu işim olursa, şu kadar Yasin okuyacağım, şu kadar tavaf yapacağım,
salevat okuyacağım diye adak yapılabilir mi?
Cevap: Kur’ân-ı kerim okumayı ve tavaf etmeyi adamak caizdir. Peygamber efendimize her gün, belli sayıda salevat okumayı mesela, Delâil-i hayrât veya Câliyet-ül ekdâr okumayı adamak caizdir.