"Müslümandan hiç kimseye zarar gelmez kardeşim..."
01/11/2019 Cuma Köşe yazarı A.D
"İnsanların en merhametlisi, Müslümanlardır kardeşim. Osmanlılar
Avrupa’da 300-400 sene kaldıkları hâlde, bir Hıristiyan’ın burnu bile
kanamamıştır..."
Müslümandan hiçbir mahlûka zarar gelmez... Müslüman örnek insan demektir.
Zaten İslamiyet’in ilk zamanlar kısa zamanda hızla yayılması, Müslümanların
güzel ahlâkı sebebiyle oldu.
Bütün dinleri iyi incelemiş olan, İngiliz ilim adamlarından Lord
Davenport, yirminci asır başlarında Londra’da bastırdığı, "Hazret-i
Muhammed ve Kur’ân-ı kerîm" adındaki İngilizce kitabında diyor ki:
"Ahlâk üzerinde son derece titizliğidir ki, Müslümânlığın az zamânda
süratle yayılmasına sebep olmuştur. Müslümanlar, muharebede kılınca boyun
eğmiş olan başka din adamlarını, daima af ile karşılamışlardır...
Juryo diyor ki: Müslümanların Hıristiyanlara karşı davranışı ile,
Papalığın ve kralların müminlere revâ gördüğü muamele, asla kıyas edilemez.
Meselâ, 24 Ağustos 1572'de, yani Sent Bartelemi yortu günü, dokuzuncu Şarl ve
Kraliçe Katerina'nın emri ile Paris ve civarında altmış bin Protestan
öldürüldü... Böyle nice işkencelerde dökülen Hıristiyan kanları, Müslümanların
harp meydanlarında döktükleri Hıristiyan kanlarından kat kat
fazladır."
Büyük İslam âlimi Hüseyin Hilmi Işık (kuddîse sirrûh) bu hususta
buyurdu ki…
"Herkese Lâzım Olan İmân kitabının sonunda dinler bahsi
var... Hıristiyanlık dîni, Yahudi dîni... İşte orada
yazıyor: Hıristiyanlar Kudüs’ü alınca, 70 bin Müslümanı kestiler. Mescid-i
aksâ’nın içi kan gölü gibi oldu... Aman yâ Rabbî! Osmanlı orduları, hiçbir
canlıya zarar vermeden Viyana’ya kadar gittiler. Ancak Viyana’da papazlar,
şehrin kenarındaki bir tepeye büyük bir yazı koymuşlar. 'Tanrım! Sen
bizi veba (tâun) hastalığından ve Türklerin şerrinden muhafaza eyle' diye.
Yanında da taş üzerine 'oyma heykel' yapmışlar. Güya
Osmanlı askeri, Viyana’da Hıristiyan kadınını ve kızını öldürüyor... Daha duruyormuş
orada... Hâlbuki asıl zalim kendileri. Hıristiyanların İslam’a düşmanlığı çok
büyük kardeşim, çook. Meselâ Endülüs’teki Kurtuba şehrinde bir câmi var.
Emevîler yapmış. Dünyanın en muazzam sanat eseri bu. Hıristiyânlar oraya
1000 senesinde girdiğinde, bu câminin içine, halıların üzerinde atlarla
dolaşıp, enva-i türlü zulüm yapmış, Müslümanları ve Yahudileri kılıçtan
geçirmişler... İşte böyle zalim insanlar. Fakat şimdi kendi mekteplerinde
çocuklara; 'Hıristiyanlık dîni, merhamettir, şefkattir, iyiliktir' diye
okutuyorlar. Hâlbuki çok zalim insanlar papazlar. Orta Çağ'da neler
yapmışlar, neler yapmışlar. İnsanların en şefkatlisi, en merhametlisi,
Müslümanlardır kardeşim, Osmanlılardır. Osmanlılar Avrupa’da 300-400 sene
kaldıkları hâlde, bir Hıristiyan’ın burnu bile kanamamıştır..."