Tasavvuf, nefsi ve kalbi temizlemek demektir...
29/03/2024 Cuma Köşe yazarı V.T
"Tefsîr ve fıkıh ilmi, en üstün ilimlerdir. Bunlardan sonra tasavvuf ilmi gelir."
Seyyid Mehmed Nûri Efendi İstanbul velîlerindendir. 1768 (H. 1182)’de
İstanbul'un Üsküdar semtinde doğdu. Önce babasından ilim okudu. Sonra Fâtih
Câmi-i şerîfindeki derslere devâm etti. Şeyhülislâm Müftîzâde Ahmed Efendiden
ilim tahsil etti. Sultan Üçüncü Selîm Hânın şehzâdelerinin hocalığına ve Bâb-ı
âlî dîvân-ı hümâyûn kâtipliğine tâyin edildi. Sonra Alaca Mescidi Şeyhi Sâdık
Efendiye talebe oldu. On dokuz sene onun hizmet ve sohbetinde bulundu.
Tahsîlini tamamlayıp icâzet aldı ve Üsküdar'da insanlara ilim ve irfân öğretti.
1855 (H.1272) senesinde vefât etti.
Salât-ı Kâmile ismindeki eseri şerh etti. Tamamladığı şerhin bir
bölümünde buyurdu ki: "Tefsîr ve fıkıh ilmi, en üstün ilimlerdir.
Bunlardan sonra tasavvuf ilmi gelir. Tasavvuf, nefsi ve kalbi temizlemek
demektir. Cenâb-ı Hakk'ı, bütün hakîkatiyle bilmek kâbil değildir. Peygamber
efendimiz, (Cenâb-ı Hakk'ın nîmetlerini tefekkür ediniz. Zât-ı ilâhiyyeyi
tefekkür etmeyiniz. Çünkü zât-ı ilâhiyyenin kadrini takdir edemezsiniz) buyurmuştur.
Tasavvuf talebesi, sâdece; Allah, Allah! demekle ilâhî feyze kavuşamaz. Ancak
nefs-i emmâresini yakıp, temizleyerek feyze kavuşur."
“Bir kimse, ilim öğrenirken nefsinin arzu ve istekleri ve mal sevgisi gibi
husûslardan dolayı niyetini düzeltmeye gücü yetmezse, ihlâs elde edemese bile
bu şekilde ilim öğrenmeye devam etmesi, ilmi büsbütün terk etmekten daha
efdaldir. Bu şekilde devam edince, öğrendiği faydalı ilim geç de olsa onda
ihlâs meydana getirir ve niyetini düzeltir.”
“Bazı büyük zâtlar, ilme başladıkları sırada sâlih ve hâlis niyetlerinin
bulunmadığını, fakat daha sonra hâlis niyetin kendiliğinden hâsıl olduğunu,
bundan sonra, ilme, sırf Allah rızâsı için devam ettiklerini bildirmişlerdir.
Bunlardan Süfyân-ı Sevrî hazretleri buyurdu ki: Biz ilme başladığımızda tam
hâlis bir niyetle başlamamıştık. Fakat ilim, Allah rızâsından başkasını kabûl
etmedi.”
Burada Allahü teâlânın rızâsından başkasını istemeyen ilimden murâd, zâhirî
ve bâtınî günahlardan meneden ilimlerdir. Çünkü günahlarda, Allahü teâlâdan
başkasının rızâsını istemek vardır. Nasihatler, Allahü teâlânın rızâsını
kazanmayı teşvik eden ve günahlardan meneden ilimler, Allahü teâlânın râzı
olduğu ilimlerdir. Ekseriyetle bu bilgileri öğrenen kimsenin niyeti zaman
içerisinde düzgün olur.”