Zekâtı verilmeyen mallar
25/03/2024 Pazartesi Köşe yazarı O.Ü
Sual: Bazı kimseler, dünyada zekâtı verilmeyen malların, ahırette azab aleti olarak, insana geri çevrileceğini söylüyorlar. Gerçekten böyle midir, böyle bir şey var mıdır?
Cevap: Konu ile alakalı olarak Riyâd-un-nâsıhîn kitabında deniyor ki:
“Hazrete-i Alî naklediyor: Resulullah efendimiz Veda Haccı'nda buyurdu
ki: (Malınızın zekâtını veriniz! Biliniz ki, zekâtını vermeyenlerin,
namazı, orucu, haccı ve cihadı ve imanı yoktur.) Yani, zekât vermeyi
vazife bilmez, farz olduğuna inanmaz, vermediği için üzülmez, günaha girdiğini
bilmezse, imanı gider. Senelerle zekât vermeyenlerin zekât borçları birikerek,
bütün malını kaplar. Malı kendinin sanıp, Müslümanların hakkını hatırına bile
getirmezler. Böyle kimseler, Müslüman olarak tanınır. Fakat bunlardan, imanını
kurtaran pek nadir olur. Zekât vermek, Kur’ân-ı kerimin otuziki yerinde,
namazla birlikte emredilmektedir. Tövbe suresi, 34. âyet-i kerimesi, böyle
kimseler için olup, burada mealen; (Malı, parayı biriktirip zekâtını,
Müslüman fakirlerine vermeyenlere çok acı azabı müjdele!) buyurulmaktadır.
Bu azabı, bundan sonraki âyet-i kerime bildirmekte olup, mealen; (Zekâtı
verilmeyen mallar, paralar, Cehennem ateşinde kızdırılıp, sahiplerinin
alınlarına, böğürlerine, sırtlarına mühür basar gibi bastırılacaktır) buyurulmuştur.”
İmâm-ı Gazâlî hazretleri de buyuruyor ki:
“İnsanlardan her biri, dünyada sımsıkı sakladıkları malı boyunlarına
geçirmişlerdir. Deve zekâtını vermeyenlerin, boynuna deve yüklenir. Sığır,
koyun zekâtı vermeyenler de, böyle olur. Bunların feryatları âdeta gök
gürlemesi gibidir. Ekin zekâtını, yani uşrunu vermeyenlerin boynuna ekin
denkleri yüklenir. Eğer buğday ise, buğday, arpa ise arpa yani hangi cinsten
ise o dolmuştur ki, ağırlığından altında, vâveylâ, vâseburâ diye
bağırırlar. Altın, gümüş ve kâğıt para ve sair ticaret malı zekâtından
vermeyenler de, dehşetli bir yılanı yüklenirler ki, değirmen taşlarını
yüklenmiş kadar ağırlığı vardır. Feryat edip bağırırlar, bu nedir, derler.
Melekler onlara; (Bunlar, dünyada zekâtını vermediğiniz mallarınızdır) derler.
İşte bu hâl, Âl-i îmrân suresinin mealen; (Dünyada esirgedikleri,
kıyamet günü boyunlarına takılır) olan, 180. âyet-i kerimesi ile
bildirilmiştir.”