Ramazan ayında çok dua ve istiğfar etmelidir...
03/04/2024 Çarşamba Köşe yazarı H.Y
Ramazan-ı şerîfte ve başka zamanlarda, ölülere de, dua ve istigfâr etmekle,
onun için sadaka vermekle yardım etmek, imdatlarına yetişmek lâzımdır.
İnsan, bu dünyâda kalmak için yaratılmadı. Dünyada iş
yapmak, çalışmak için yaratıldık. Çalışmalıyız! Çalışıp da, kazanıp da ölen bir
kimse için korkacak bir şey yoktur. Hatta, böyle ölmek, bir devlet ele
geçirmektir. Ölüm bir köprü gibidir. Sevgiliyi sevgiliye kavuşturur. Ölmek,
felâket değildir. Öldükten sonra başına gelecekleri bilmemek felâkettir.
Ramazan-ı şerîfte ve başka zamanlarda, ölülere de, dua
ve istigfâr etmekle, onun için sadaka vermekle yardım etmek, imdatlarına
yetişmek lâzımdır. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki: (Ölünün
mezârdaki hâli, imdât diye bağıran, denize düşmüş kimseye benzer. Boğulmak
üzere olan kimse, kendisini kurtaracak birini beklediği gibi, meyyit de,
babasından, anasından, kardeşinden, arkadaşından gelecek bir duayı gözler.
Kendisine bir dua gelince, dünyanın hepsi kendine verilmiş gibi sevinmekten
daha çok sevinir. Allahü teâlâ, yaşayanların duaları sebebiyle, ölülere dağlar
gibi çok rahmet verir. Dirilerin de ölülere hediyesi, onlar için dua ve
istiğfâr etmektir.)
İmân ile ölenlere hatm-i tehlîl yapmak,
yani 70.000 Kelime-i tevhîd okuyup, sevâbını rûhuna hediye etmek çok
faydalıdır. Fakat, bu zamanda imân ile giden pek azdır. (Makâmât-i
Mazheriyye) kitabında diyor ki: ''Hadîs-i şerîfte, (Bir
kimse, kendisi için veya başkası için yetmişbin adet Kelime-i tevhîd okursa,
günâhları affolur) buyuruldu.''
***
Silsile-i aliyye ismi verilen büyük âlimlerden Mazher-i
Cân-ı Cânân “kaddesallahü teâlâ sirrehül’azîz” hazretleri, ömrünü
uygunsuz işler yaparak geçiren bir kadının kabri yanına oturmuştu. Kabre
teveccüh eyledi. Yani hâtırına başka hiçbir şey getirmeyip; yalnız onu düşündü.
Bu mezârda Cehennem ateşi var. Kadının imânlı olmasında şüphe ediyorum.
Rûhuna (Hatm-i tehlîl) sevâbı bağışlayacağım. İmânı varsa, affolur
buyurdu. Hatm-i tehlîlin sevâbını bağışladıktan sonra, elhamdülillah îmânı
varmış, Kelime-i tayyibe tesîrini gösterip azaptan kurtuldu buyurdu.
(Miftâh-un-necât) kitabında yazılı
hadîs-i şerîfte, (Bir kimse, müminler için, her gün yirmibeş kerre, istiğfâr
okursa, Allahü teâlâ, bu kimsenin kalbinden gıl ve hasedi çıkarır. İsmi, Ebdâl
isimleri arasına yazılır. Ona, bütün müminler adedince, sevâp yazılır. Kıyâmet
günü, bütün müminler: Yâ Rabbî, bu kulun bizim için, istiğfâr okurdu. Sen de
onu affeyle! derler) buyuruldu. (Gıl, hîyle demektir. Ebdâl, evliyâdan
bir sınıfın ismidir.)
Bunun için her gün, "Allahümmağfir
li ve li-valideyye ve li-üstaziyye ve lil müminine vel müminat vel müslimine
vel müslimat el ahya-i minhüm vel emvat bi-rahmetike ya erhamerrahimin" okumalıdır.