Efendisinden kaçan kölenin sırrı!..
31/03/2024 Pazar Köşe yazarı V.T
"Ey kaçak! Sen benim kölem olan Hayr'sın. Benden kaçtın ha! Çabuk gel
buraya!"
Hayr-ı Nessâc hazretleri evliyanın büyüklerindendir. 817 (H. 202)’de Bağdât civarında Samarrâ şehrinde doğdu. 933 (H.322) senesinde Bağdât'ta vefât etti. Sırrî-yi Sekâtî hazretlirinin talebesi, Cüneyd-i Bağdâdî ve Ebü'l-Hüseyin Nûrî'nin akrânı idi. İbrâhim-i Havvâs, Ebû Bekr Şiblî ve başka birçok zâtlar, bunun meclisinde tövbe etti...
Hayr-ı Nessâc diye isimlendirilmesine sebep olan
hâdise şöyle nakledilir: Muhammed bin İsmâil, hacca gitmek üzere memleketinden
ayrıldı. Kûfe'ye geldiğinde şehrin kapısında biri kendisini gördü. Bu kimsenin
Hayr isminde bir kölesi vardı. Bu köle efendisinden kaçıp gitmişti. Bu kimse
Kûfe şehrinin kapısında karşılaştığı Muhammed bin İsmâil'i kaçan kölesi Hayr'a
benzetip "Ey kaçak! Sen benim kölem olan Hayr'sın. Benden kaçtın ha!
Çabuk gel buraya!" dedi. O ise hayretler içerisinde kaldı. Ne olduğunu
anlayamamıştı. İnsanlar etrafına toplanmaya başladılar. O kimseye
dönerek "Vallahi bu senin kölen Hayr'dır" dediler...
Köle sâhibi bunu alıp, diğer kölelerini çalıştırdığı
yere götürdü. Orası kumaş dokunan bir atölye idi. Bez dokuyan kimseye nessâc
denirdi. Muhammed bin İsmâil'i bir tezgâhın başına oturtup, "Önceki
yaptığın işine devam et!" dediler. Bu işi ilk defa gördüğü hâlde,
senelerdir sanki o işi yapıyormuş gibi çalışmaya başladı...
Günler ve aylar böyle geçti. "Yâ Hayr!" diye
çağırılırsa, "Efendim, buyurun!" diye cevap verir, "Ben sizin
köleniz Hayr değilim, başka bir kimseyim" demezdi. Bir gece kalkıp abdest
aldı, namaz kıldı ve "Yâ Rabbî! Benim hâlim sana mâlûmdur. Beni buradan
kurtar" diye duâ etti...
İşin sâhibi Hayr'ın edebini, çok ibâdet ettiğini
yakından tâkib ediyordu. Ertesi günü, iş sâhibi baktığında, bu hizmetçinin,
kaçıp gitmiş olan Hayr ismindeki köleye hiç benzemediğini gördü. Yanına
çağırıp "Sen benim kölem olan Hayr değilsin. Ben yanılmışım. Kusurumu
affet, hakkını helâl et. İstediğin yere gidebilirsin, serbestsin" dedi...
Muhammed bin İsmâil, Mekke'ye gidip
bir müddet kaldı. Evliyâlık yolunda yüksek derecelere kavuştu. Öyle ki,
Cüneyd-i Bağdâdî; "Hayr, hayırlımızdır" buyururdu. Hayr-ı Nessâc
hazretleri kendisine (Hayr) ismi ile hitâb edilmesinden hoşlanır,
"Müslüman bir kimsenin verdiği ismi değiştirmek iyi olmaz" diye
söylerdi. Bundan sonra "Hayr-ı Nessâc" diye meşhûr oldu.