Osmanlının ilk Şeyhülislâmı: Şemseddîn Fenârî
01/12/2023 Cuma Köşe yazarı V.T
Şemseddîn Fenârî hazretleri Osmanlı Devleti'nin ilk
şeyhülislâmıdır. İsmi Muhammed olup, "Molla Fenârî" diye meşhur oldu.
1350 (H.751) senesinde doğdu. Alâüddîn Esved, Şeyh Cemâleddîn Aksarâyî, Şeyh
Hamîdüddîn-i Kayserî'den ve birçok büyük âlimden ders okudu. Mısır'a gidip,
orada bulunan meşhûr Hanefî fıkıh âlimi Kemâleddîn-i Bâbertî'den ilim öğrendi.
İlim tahsîlini tamamladıktan sonra Bursa'ya yerleşti ve talebe yetiştirmeye başladı.
Burada "Somuncu Baba" diye tanınan Hâmid-i Aksarâyî hazretlerinden de
ilim ve feyiz aldı. Sonra hacca gitti, bu sırada Medîne-i münevverede vefât
eden, Şâh-ı Nakşibend'in halîfesi Muhammed Pârisâ'nın cenâze namazında bulundu.
1424 (H.828) yılında Sultan İkinci Murâd Hân, onu ilk şeyhülislâm olarak tâyin
etti. Bu vazifeyi, adâlet ve hak üzere altı sene yaptı.
Bursa kadılığını da yürüten Molla Fenârî hazretleri, bir mahkeme
esnâsında, Sultan Yıldırım Bâyezîd Hân'ın şâhidliğini dahî kabûl etmemiştir. Şöyle
ki:
Mahkemede dâvâ konusu olan bir hâdisenin şâhidi olarak pâdişâhın
da dinlenmesi îcâb etmişti. Kâdı Molla Fenârî, huzûrunda duruşmaya çıkan
Pâdişâhın şehâdetini, İslâmiyetin aradığı şâhidlik şartlarından biri kendisinde
bulunmadığı için reddetmişti. O da, namazlarda Pâdişâhın cemâatte
görülmemesiydi. Çünkü dînimizde, cemâat ile namaz kılmayı terk edenin
mahkemedeki şâhidliği makbûl değildir... Bunun üzerine Yıldırım Bâyezîd Han
hemen oturduğu sarayın yanına bir câmi inşâ ettirerek, beş vakit namazı, cemâati
hiç terk etmeden kılmağa başladı...
Şemseddîn Fenârî'nin ömrünün sonlarına doğru gözlerine perde
geldi. Göremez oldu. Bir süre sonra, bir gece rüyâsında Resûlullah (sallallahü
aleyhi ve sellem) Efendimiz; "Tâhâ sûresini tefsîr eyle!" diye
buyurdukta; "Yüksek huzûrunuzda, Kur'ân-ı kerîmi tefsîr etmeye gücüm
olmadığı gibi, gözlerim de görmüyor" demişti. Peygamberlerin tabîbi olan
Resûlullah efendimiz mübârek hırkasından bir parça pamuk çıkarıp, mübârek
tükrüğü ile ıslattıktan sonra gözleri üzerine koydu. Molla Fenârî uyanıp,
pamuğu gözlerinin üstünde buldu, kaldırınca, görmeye başladı. Allahü teâlâya
hamd ve şükretti. Pamuk ipliklerini saklayıp, öldüğü zaman gözleri üzerine
konmasını vasiyet etti. Gözlerinin açılmasının bir şükrânesi olarak, ikinci defâ
hacca gitti. Bu esnâda Mısır'a ve Kudüs-i şerîfe de uğradı. Birçok âlim ile
sohbet edip onlardan istifâde ederek döndü. 1431 (H.834) senesinde
Bursa'da vefât etti...