"Üç şartım var!"
23/02/2020 Pazar Köşe yazarı A.U
Alî Müttekî El Hindî hazretleri, büyük velîlerdendir.
Bir gün vezîrlerden biri;
"Bizim fakîrhâneyi teşrîf etseniz" dedi.
Ziyâfete dâvet etti.
Maksadı, Onunla bereketlenmek idi.
Ama o, istemedi.
Özür beyân etti.
Vezîr üzülüp ısrâr etti.
O zaman;
"Peki geleyim, fakat üç şartım var. Birincisi, nereye istersem oraya
otururum" buyurdu.
Vezîr;
"Öyle olsun efendim” dedi.
İkinci şartım;
"Az daha ye, şundan da ye!" demeyeceksin.
Vezîr yine;
“Peki, demeyeceğim” dedi.
Üçüncüsü de;
“Kalkacağım zaman (az daha otur) demeyeceksin.”
Vezîr dinledi ve;
"Tamam efendim, bütün şartlarınızı kabul ediyorum" dedi.
Alî Müttekî hazretleri, ertesi gün, torbasına bir parça (kuru ekmek) koyup
gitti.
Vezîr Ona yer gösterip;
"Şöyle buyurun" dedi.
O ise daha mütevâzı bir yere oturdu.
Sonra yemekler geldi.
Bu zât torbasını çıkardı.
Ve (kuru ekmeği) yemeye başladı.
Vezîr yine unutup;
"Şunlardan yiyin" dedi.
O, ev sâhibini dinlemedi.
Kuru ekmeğe devâm etti.
Bir süre sonra da kalktı.
Ve vedâ ederek ayrıldı...