"Ağan olsaydı da şunu yeseydi..."
02/04/2023 Pazar Köşe yazarı A.U
Gaziantep’te yaşayan
velîlerden Memik Dede’nin ağası hac için Mekke’ye gitmişti.
Ağanın hanımı “içli
köfte” yapıp;
“Âh oğlum Memik! Ağan
olsaydı da şundan yeseydi” dedi.
Memik Dede dedi ki:
“İstersen götüreyim.”
Kadıncağız, “herhâlde
yanlış anladı, bir arkadaşına götürecek” diye düşündü ve bir tabak doldurup
verdi...
Derken ağa hacdan
döndü.
Ziyâretine geldiler.
Hürmet gösterdiler.
Ağa, o gelenlere;
“Hürmet gösterilmesi
gereken kişi ben değilim, bizim kâhyadır” dedi.
Sebebini
sorduklarında, onlara bu hâdiseyi anlatıp, “köfte tabağını” gösterdi.
Memik Dede yoktu.
Tarlayı sürüyordu.
Tarladan dönüp de
kerâmetinin ortaya çıktığını anlayınca oradan uzaklaştı.
Bu iş unutuluncaya
kadar kimseye görünmedi.
Derken ölümü yaklaştı.
Ölümünden az önceydi.
“Şimdiye kadar ben
size hizmet ettim, bundan sonra siz bana hizmet edeceksiniz” dedi.
Nihâyet vefât etti.
Aynı köye defnedildi.
Gaziantep’in
Fransızlar tarafından işgalinde, Ermeniler birkaç defâ Göksüncük köyünü ve
Memik Dede’nin türbesini yıkmaya geldilerse de birden geri döndüler.
Sordular ki:
“Niçin geri döndünüz?”
Cevâben;
“Türbenin ve köyün etrâfında çok kalabalık bir askerî birliğin mevzîlenmiş olduğunu görünce geri döndük” dediler.