Cepheye gitmeden harbe katılan mübarek zat!..
02/06/2024 Pazar Köşe yazarı V.T
Baba Saltuk hazretleri, bir gün ayağa kalkıp, muhârebe eder gibi hareketler
yapmaya başlar!..
Baba Saltuk hazretleri Türkistan
evliyasındandır. Kıpçak adıyla bilinen, bugünkü Kazakistan’da yaşadı. Zamânının
büyüklerinden Mahmûd Rıfâî'den ilim öğrenip feyiz aldı. Pekçok talebe
yetiştirdi. Sabiha denilen yerde, 1297 (H.697) yılında vefât etti. Kerâmetleri
pek meşhûr oldu. Bunlardan bâzıları Tuhfet-ül-Ervâh adlı eserde şöyle
anlatılmaktadır:
Baba Saltuk hazretlerinin bulunduğu şehirden;
mevcudu binden az bir grup, düşmanla muhârebe etmek üzere yola çıkmışlardı.
Aradan birkaç gün geçtikten sonra Baba Saltuk hazretleri, bulunduğu yerde ayağa
kalkıp, muhârebe eder gibi hareketlerde bulundu. Vücûdundan kanlar aktı.
Yanında bulunanlar kanları sildiler. Üç saat böyle devâm etti. Sonra oturup,
sükûn buldu. Yanındakiler, bunun sebebini sordular. "Birkaç gün önce
buradan ayrılanların karşısına, büyük bir düşman kuvveti çıktı. Sayıları üç
bine yaklaşıyordu. Müslümanların zayıf olduğunu anlayınca, Allahü teâlânın izni
ile onlara katıldım. Düşmana karşı ben de harb ettim. Müslümanlardan üç kişi
şehîd oldu. Onlardan ilk grup, yedi gün sonra buraya gelecekler"
dedi. Bunun üzerine yanında bulunanlar, o günün târihini attılar...
Yedi gün sonra, ilk grup gelmeye başladı. Gelenler,
evlerine gitmeden önce Baba Saltuk hazretlerinin zâviyesine geldiler ve Baba
Saltuk hazretlerinin önünde boyunlarını büktüler; "Uzun zamandan beri
senin büyüklüğünü, senin kıymetini bilemedik. Ey Allah'ın velîsi! Biz bin
kişiden azdık. Üç bin civârında kâfir karşımıza çıktı. Tam, mağlûb olup helâk
olacağımız sırada sen yetiştin. Bizim ile berâber harb ettin. Biz seni
görüyorduk. Onları, Allahü teâlânın izni ile üzerimizden defettin. Sağ sâlim
onlardan kurtulduk" dediler... On gün sonra geride kalanlar da geldi.
Onlar da aynı şekilde anlattılar...
Talebelerinden biri anlatır:
Bir akşam hatırımdan; "Bir balık
olsaydı da yeseydik" diye geçirdim. Sabahleyin Baba Saltuk hazretleri,
bize; "Kalkınız, balık arzu ettik" dedi. Berâberce denize gittik,
oraya varınca; "Ey su! Geriye dön!" dedi. Su, bir ok atımı mesâfe
kadar geriye çekildi ve durdu. Denizin çekildiği yerde çok balık vardı. Yanımda
bulunanlarla, ihtiyâcımız kadar onlardan aldık. İşimiz bitince tekrar; "Ey
su! Yerine dön!" dedi. Su yerine döndü. Bu sırada Baba Saltuk hazretleri
bana bakıp; "Ey falanca! Fakirler için böyle şeyler kolaydır"
deyince; "Efendim! Allahü teâlâdan af ve magfiret dilerim" dedim...