Şehzâde Hocası Molla Gürânî
02/12/2023 Cumartesi Köşe yazarı V.T
Molla Gürânî hazretleri Osmanlı Devletinin
dördüncü şeyhülislâmıdır. 1410 (H.813) senesinde Gürân kasabasında doğdu. İlim
öğrenmek için Bağdât, Diyarbakır, Şam ve Kâhire'ye gitti. Kâhire'de İbn-i Hacer
Askalânî hazretlerinden hadîs ve fıkıh ilmine dâir eserler okudu ve icâzet
aldı. Sonra Molla Yegân ile birlikte İstanbul'a geldi. Şehzâde Mehmed (Fâtih),
bu sırada Manisa'da idi. Babası İkinci Murâd Hân, oğlunun yetişmesi ve
eğitilmesi için Molla Gürânî’yi Manisa'ya gönderdi. Fâtih Sultan Mehmed Han
padişah olunca Şeyhülislâmlık makâmına getirildi. Sekiz sene Şeyhülislâmlık
yaptı. 1488 (H.893) senesinde İstanbul’da vefât etti.Bu mübarek zat, bir
dersinde şunları anlattı:Farz olan hac yapıldıktan sonra Medîne ziyâret
edilmelidir. Ziyâreti önce yapmak da câizdir. Medîne şehri uzaktan görülünce,
salât ve selâm getirilir. Sonra, (Allahümme hâzâ harem-ü Nebiyyike ve mehbit-ü
vahyike femnin aleyye biddühûl-i fîhi vec’alhü vikâyeten lî minennâr ve emânen
minel azâb vec’alnî minelfâizîne bi-şefâ-atil-Mustafâ yevmelmeâb) denir. Şehre
veyâ mescide girmeden önce gusül abdesti alınır. Güzel koku sürünülür.
(Bismillah ve alâ Milleti Resûlillah) der ve hicret gecesi gelmiş olan (İsrâ)
sûresinin sekseninci âyetini ve namâzda okunan salevât-ı şerîfleri okuyarak ve
(Vagfir lî-zünûbî veftah lî ebvâbe rahmetike ve fadlike) diyerek mescide gelir.
Bâb-ı selâmdan veyâ bâb-ı Cibrîl’den mescide girip, minber yanında iki rek’at
(Tehıyyetül-mescid) namâzı kılar. Minberin direği sağ omuzu hizâsına
gelmelidir. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” burada kılardı.İki rekat
da şükür namâzı kılar. Duadan sonra, kalkıp edeble Hücre-i saadete gelir.
Muvâcehe-i saadet duvarına karşı, arkasını kıbleye dönerek, Resûlullahın
mübârek yüzüne karşı, iki metre kadar uzakta, edeble durur. Resûlullahın
kendisini gördüğünü, selâmını, dualarını işittiğini ve cevap verdiğini, âmîn
dediğini düşünür. (Esselâmü aleyke yâ seyyidî, yâ Resûlallah...) diyerek, dilediği
duayı yapar. Sonra biraz sağa gelip, (Esselâmü aleyke yâ halîfete
Resûlillah...) diye hazret-i Ebû Bekr’e selâm verir. Sonra, biraz sağa gidip,
hazret-i Ömer’e de selâm verir. Sonra kendine ve ana babasına ve dua etmesini
istemiş olanlara ve bütün Müslümânlara dua eder. Sonra yine Resûlullahın
mubârek yüzü karşısına gelir ve dilediği duaları da yapar.