Farzın yanında nâfilenin hiçbir kıymeti yoktur!..
03/06/2024 Pazartesi Köşe yazarı V.T
''Bir farzı vaktinde yapmak, bin sene nâfile ibâdet yapmaktan daha çok
faydalıdır.''
Hasan Hamdi Efendi son devirde yaşayan Nakşibendî yolunun ileri gelenlerindendir. Afyon’un Sandıklı ilçesinde doğdu. 1904'te İstanbul'da vefât etti. Sohbetlerinde İmam-ı Rabbânî hazretlerinin Mektubatından okurdu. Bir sohbetinde şunları nakletti:
Birinci cild 29. mektupta buyuruluyor ki: İnsanı
Allahü teâlânın rızasına, sevgisine kavuşturacak işler, farzlar ve nâfileler
olmak üzere ikiye ayrılır. Farzların yanında nâfilelerin hiç kıymeti yoktur.
Bir farzı vaktinde yapmak [vakti geçmiş ise, hemen kaza etmek], bin sene nâfile
ibâdet yapmaktan daha çok faydalıdır. Hangi nâfile olursa olsun, ne kadar hâlis
niyet edilirse edilsin, ister namaz, oruç, zikir, fikir olsun, ister başka
nâfileler olsun, hep böyledir. Hatta, farzları yaparken, bu farzın sünnetlerinden
bir sünneti ve edeblerinden bir edebi gözetmek de, böyle çok faydalıdır.
[123. mektûbu okuyunuz!]
Öğrendiğimize göre Emîr-il-müminin Ömer Fârûk
hazretleri sabah namazını cemaat ile kıldıktan sonra, cemaate baktı, eshâbından
birini bulamadı. (Filan kimse cemaatte yoktur) buyurdu. Orada bulunanlar, o
kimse gecenin çok saatlerinde uyumaz. [Nâfile ibâdet yapar.] Belki şimdi uykuya
dalmıştır, dediler. Halîfe, (Eğer bütün gece uyuyup da sabah namazını cemaat
ile kılsaydı daha iyi olurdu) buyurdu. Bundan anlaşılıyor ki: Bir edebi
gözetmek ve tenzîhî olsa bile, bir mekruhtan sakınmak, zikirden ve fikirden ve
murâkabeden ve teveccühden daha faydalıdır. Tahrîmî olan mekruhtan sakınmanın
faydasını, artık düşünmelidir.
Evet, bu nâfile işler, farzları gözetmek ile ve
haramlardan, mekruhlardan sakınmak ile birlikte yapılırsa, elbette daha güzel,
çok güzel olur. Fakat böyle olmazsa, pek zararlı olur. Meselâ zekât olarak bir
dank [yâni bir dirhemin dörtte birini ki, bir gram gümüş demektir] bir Müslüman
fakire vermek, nâfile olarak dağlar kadar altın sadaka vermekten, hayrât,
hasenât ve yardımlar yapmaktan kat kat daha iyidir, kat kat daha çok sevaptır.
Bu bir dank zekâtı verirken, bir
edebi gözetmek, meselâ, akrabâdan bir fakire vermek de, nâfile iyiliklerden kat
kat daha faydalıdır. Bundan anlaşılıyor ki, yatsı namazını gece yarısından
sonra kılmak ve böylece gece namazı sevabını da kazanmayı düşünmek, çok
yanlıştır. Çünkü, hanefî mezhebindeki imamlara göre yatsı namazını gece
yarısından sonra kılmak mekruhtur.