Cehennem ateşinin yakmadığı kimseler!
05/09/2020 Cumartesi Köşe yazarı A.D
"Üç sınıf insana Cehennem ateşi dokunmaz: Bunlar, kocasına itaat eden
kadın, ana-babasına iyilik eden evlât ve insanlara merhamet eden
kimsedir."
Din büyüklerimiz buyuruyor ki: Anaya, babaya iyilik ve ihsân, evlât üzerine
farzdır. Hiçbir zaman ve hiçbir sebeple onlara sert söylemek caiz değildir.
Allahü teâlâ İsrâ sûresinde buyuruyor ki:
(Ana ve babadan biri veya ikisi ihtiyârladığında usanıp da öf deme! Ağır
söz söyleme! Onlarla yumuşak ve tatlı konuş!)
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
(Üç sınıf insana Cehennem ateşi dokunmaz: Bunlar, kocasına itaat eden
kadın, ana-babasına iyilik eden evlât ve insanlara merhamet eden kimsedir.)
Ana-baba, zâlim de olsalar, kendisine zulmetseler de evlât, onları
küstürmemelidir... Ananın, babanın, kocanın, hiç kimsenin, İslâmiyyete uymayan
emri dinlenilmez, yapılmaz. Fakat, anaya, babaya, yine tatlı söylemek, onları
incitmemek lâzımdır. Ana baba kâfir ise, onları kiliseden, meyhâneden, sırtta
taşıyarak bile geri getirmek lâzımdır. Fakat, oralara götürmek lâzım
değildir...
Ana-babaya karşı alçak gönüllü olmalı, yaşadıkları müddetçe onlara hizmet
etmeli ve bununla onların rızâlarını kazanmalıdır.
Evlât, ana-babasına şefkat, merhamet ve sevgi ile bakınca ona, böyle bir
bakışı için, kabûl edilmiş bir hac sevâbı verilir. Peygamber efendimiz
(sallallahü aleyhi ve sellem) (Babasına ve annesine merhamet nazarı ile
bakan evlâda, hac ve umre sevâbı yazılır) buyurdu. "Günde bin
defa bakarsa da böyle midir?" diye sorulunca (Günde yüz bin defa
baksa da...) buyurdu.
Birisi Peygamber aleyhisselâma dedi ki:
- Yâ Resûlallah, yanımda yaşlı anam vardır. Elimle yedirip içiriyorum.
Abdestini aldırıyorum. Sırtımda gezdiriyorum. Hakkını ödemiş olur muyum?
Peygamber aleyhisselâm buyurdu ki:
- Hayır, yüzde birini bile ödemiş olamazsın. Ancak iyilik ediyorsun. Allahü
teâlâ bu az iyiliğine karşılık çok sevap ihsân eder.
Ana veya baba öldükten sonra da onlar için iyilik yapılması
emredilmektedir. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
(Sadaka veren kimse, sadakasını neden Müslüman olan anne ve babasının ruhu
için vermez? Hâlbuki böyle yaparsa, verdiği sadakanın sevâbı, onların ruhuna
gideceği gibi, onlardan bir şey eksilmemek şartı ile, onların sevâbı gibi bir
sevap da kendisine yazılır.)
Ana-babayı ziyâret etmemek büyük günâhtır. Uzakta iseler, hiç olmazsa,
selâm göndererek, tatlı mektup yazarak, telefon ederek gönüllerini almalı ve bu
günâhtan kurtulmalıdır.
Şunu hiç unutmayalım ki, ananın, babanın evlâdına duâsı, Peygamberin ümmetine duâsı gibidir...