En büyük nimet kabre imanla girmektir...
06/02/2020 Perşembe Köşe yazarı S.A
Allah korusun, imansız olarak ölen kişi, yaptığı hiçbir ibadetin, hiçbir
iyiliğin karşılığını göremez, sonsuz olarak Cehennemde yanacaktır.
Mümin, küfre düşmekten, kâfir olmaktan çok korkmalıdır. Bilhassa
şu hususlarda çok korkmak lazımdır:
İmansız ölmekten korkmak... En çok korkulması gereken şey bu
olmalıdır. Bir insan yaşadığı şu dünya hayatında imanını muhafaza edebilmiş ve
imanla son nefesini verebilmişse bahtiyardır. Bu ona kâfidir. Bu saâdete
kavuştuktan sonra bütün dünya saltanatını birden kaybetmiş olsa bile, bir
kıymet ifâde etmez. Allah korusun, imansız olarak ölen kişi, yaptığı hiçbir
ibadetin, hiçbir iyiliğin karşılığını göremez, sonsuz olarak Cehennemde
yanacaktır. İnsanoğlu, imkânları nisbetinde her şeyin en iyisini, en güzelini
elde etmeye çalışır. Evin en güzelinde oturmak, arabanın en iyisine binmek
ister ve buna benzer şeylerin en kıymetlisini kendisine yakıştırır. Bunlara
sahip olunca da çocuklar gibi sevinir... Ölümün de en güzeli seçilmelidir.
Ölümün en güzeli, güzel yaşamakla elde edilir. "İnsan nasıl
yaşarsa öyle ölür. Nasıl da ölürse öyle haşr olunur." Bunun aksi
ise çok az vâki olur.
Rabbimizin bir kuluna verdiği en büyük nimet onun imanla kabre girmesidir.
Bundan büyük nimet ve saadet olmaz.
Günâh işlemekten korkmak... Kirâmen Katibin melekleri
yaptıklarımızı yazıyorlar. Ahirette bizi utandıracak ve azap çekmemize sebep
olacak günâhlardan çok sakınmalıyız. İşlediğimiz günâhları biz
unutabiliriz, fakat melekler unutmuyorlar, kaydediyorlar. Kıyâmet günü amel defterimizde
hiç hesabımızda olmayan günahlarımızı görürsek şaşmamalıyız...
Şeytanın amellerimizi bozmasından korkmak... Şeytanlar bize yalnız
günâh işletmekle kalmıyorlar yaptığımız ibadetlerimizi de bozmaya, yok etmeye
uğraşıyorlar. Yaptıklarımızı beğendirmek ve böylece de bizi kibre, ucba sevk
ederek sevaplarımızı silmeye çalışırlar.
Azrâil aleyhisselâmın ruhumuzu ansızın almasından korkmak... İnsan ne zaman
öleceğini bilmez, her an ölebilir. Öyle bir günümüz olacak ki, gecesini
göremeyeceğiz. Veya öyle bir gecemiz olacak ki gündüzü olmayacak. Yarına
sağ olarak çıkacağına kimse emin değil. Mademki yarına çıkmamızdan da emin
değiliz, o hâlde ölüme daima hazır olmalıyız.
Dünyanın bizi aldatmasından korkmak... Bütün kötülüklerin başı dünya
sevgisidir. Kibir, hased, kin, düşmanlık, aldatma, yalan söyleme, başkalarını
hakir görme gibi büyük günâhlar hep bundan çıkar.
Hasan-ı Basri hazretleri Münafikun suresindeki meâlen; "Ey
iman edenler, dünya hayatı sizi aldatmasın" âyet-i kerimesini
okur ve dinleyenlere sorar: Bu söz kimin sözüdür biliyor musunuz? Bu dünyayı
yaratan Rabbimizin sözüdür. O yarattığı için dünyanın ne mal olduğunu en iyi o
bilir...
Bu en çok korkulacak şeylerden bizim de korkmamız ve onlardan uzak durmamız
gerekmektedir.