"Bu zâtın inandığı din, bâtıl olamaz!.."
v24/12/2023 Pazar Köşe yazarı V.T
Ebü'l-Hasan bin Eslem Tûsî hazretleri büyük velîlerden olup
tefsîr, kelâm ve hadîs âlimidir. İsmi, Muhammed’dir. Horasan’da Tûs'ta doğdu,
856 (H.242) senesinde Nişâbur'da vefât etti. Zamânının âlimlerinden aklî ve
naklî ilimleri tahsîl edip hadîs-i şerîf rivâyetinde bulundu, hâfız yâni yüz
bin hadîs-i şerîfi, râvilerinin hâl tercümeleriyle birlikte ezbere bilirdi.
Bir
gün Yahûdî'nin birisi gelip, kendisinde bulunan alacaklarını istedi. O anda
Ebü'l-Hasan bin Eslem'in cebinde hiç para yoktu ve kalem açmakla (yontmakla)
meşgûldü. Yerde kalem açılması ile çıkan ufak parçalar (yongalar) bulunuyordu.
Yahûdîye; "Onları al!" buyurdu. Yahûdî yongaları eline aldığında
hepsinin altın olduğunu görüp, hayret etti; "Böyle bir zâtın hürmetine,
ufak ağaç parçaları altın oldu. Şuna inandım ki, bu zâtın mensub olduğu din,
hak dindir, bâtıl olamaz" dedi ve Müslüman oldu.
Ebü'l-Hasan bin Eslem Tûsî hazretleri, yanlış ve eğri yollara sapmamayı tavsiye
eder, hak ve hakikati insanların anlayabileceği şekilde geniş olarak
anlatırdı. Bu hususta şöyle rivâyet ettiler. Abdullah ibni Mes'ûd
radıyallahü anh şöyle anlatıyor:
Resûlullah
(sallallahü aleyhi ve sellem) doğru bir çizgi çizdi ve; "Bu
Allah yoludur" buyurdu. Sonra bu çizginin sağından ve
solundan çıkan çizgiler çizip; "Bu yolların her birinde şeytan
vardır ve kendine çağırır" buyurdu ve; "Doğru
yol budur. Bu yolda olunuz! Fırkalara bölünmeyiniz" (En'âm
sûresi: 53) meâlindeki ayet-i kerîmeyi okudu. Resûlullah efendimiz; "Benî
İsrâil (İsrâiloğulları), yetmiş bir fırkaya ayrılmıştı. Bunlardan
yetmişi Cehennem'e gidip, ancak bir fırkası kurtulmuştur. Nasârâ (yâni
Hıristiyanlar) da, yetmiş iki fırkaya ayrılmıştı.
Yetmiş biri Cehennem'e gitmiştir. Bir zaman sonra benim ümmetim de yetmiş üç
fırkaya ayrılır. Bunlardan yetmiş ikisi Cehennem'e gidip, yalnız bir fırka
kurtulur" buyurdu. Eshâb-ı kirâm (radıyallahü anhüm);
"Yâ Resûlallah! Kurtulanlar kimlerdir?" diye sorunca; "Cehennem'den
kurtulan fırka, benim ve Eshâbımın gittiği yolda gidenlerdir" buyurdu.
Ebü'l-Hasan, sonra buyurdu ki: "İşte ben her işimde bu hadîs-i şerîfi ölçü
aldım. Karşılaştığım işler bunlara uygunsa yaparım, değilse terk ederim. İlim
sâhipleri de böyle yapsa, Resûlullah efendimizin izinde gitmiş olurlar. Fakat
onları dünyâ ve mal sevgisi aldatıyor. Eğer hadîs-i şerîfte; 'Biri hâriç hepsi
Cennete gidecek' denseydi biz o bir fırkada olmaktan korkardık. Hâlbuki;
'Biri hâriç hepsi Cehenneme gidecektir' denmektedir."