Câhiller çoğaldığı için, âlimler garip oldu...
20/12/2023 Çarşamba Köşe yazarı V.T
İmam-ı Takî hazretleri "Oniki İmâm"ın dokuzuncusudur.
İsmi Muhammed Cevâd bin Ali bin Mûsâ Kâzım bin Câfer-i Sâdık bin Muhammed Bâkır
bin Zeynelâbidîn bin Hüseyin bin Ali bin Ebî Tâlib'dir. "Takî" lakâbı
ile meşhûrdur. 810 (H. 195) târihinde Medîne'de doğdu. 835 (H.220) yılında
Bağdât'ta vefât etti. Halîfe Me'mûn ona çok hürmet ederdi, kızı Ümmü Fadl'ı ona
nikâh etti. Ali Nakî ve Mûsâ isminde iki oğlu, Fâtıma ve Emmâme isminde iki de
kızı vardı. Menkıbeleri ve kerâmetleri çoktur.
Bir zât anlatır: "Bir gün arkadaşımla sefere çıkmak için
İmâm-ı Takî hazretlerine vedâ etmeye gittik. İmâm-ı Takî bize yarın gitmemizi
buyurdu. Arkadaşım benim eşyâlarım gitti, diyerek yola çıktı. Gece konakladığı
yere sel geldi. Onu alıp götürdü."
Başka bir zât ise şöyle anlatır: Bir gün İmâm-ı Takî'nin
huzûruna vardım. Falan sâliha hanım size duâ ediyor, kendisine kefen yapılması
için bir elbisenizi istiyor, dedim. Bana; "O sâliha hanımın, elbiseye
ihtiyâcı kalmamıştır" buyurdu. Ben bu sözün mânâsını anlayamamıştım. Daha
sonra duydum ki, o sâliha hanım vefât edeli on üç veya on dört gün olmuş...
İmâm-ı Takî hazretleri buyurdu ki: "Zulüm yapan, zâlime
yardım eden ve bu zulme râzı olan, bu zulme ortaktır. Zâlimin adâletle geçen
günü, kendisine, mazlumun zulüm gördüğü günden daha ağır gelir."
"Câhiller çoğaldığı için, âlimler garip oldu."
"İhtiyaç sâhiplerine iyilik ve yardım yapanlar bu iyiliğe
ihtiyaç sâhiplerinden daha çok muhtaçtırlar. Çünkü iyilikleri sebebiyle sevâba
ve övgüye kavuşurlar. Her kim iyilik yaparsa başta kendine iyilik yapmış
olur."
"Kim Allahü teâlâya güvenir ve sığınırsa, insanlar
kendisine muhtaç olur. Allahü teâlâdan korkup, haramlardan sakınan kimseyi
Allahü teâlâ insanlara sevdirir." "Dilde güzellik, tatlılık ve akılda
olgunluk olmalıdır."
"İffetli olmak fakirliğin, şükür belânın, tevâzû
üstünlüğün, fesâhat sözün, hıfz rivâyetin, tevâzu ilmin, edep ve mâlâyânîyi
terk etmek verânın, güler yüzlülük de kanâatin zîneti, süsüdür."
"Üç şey kimde bulunursa, pişman olmaz. Bunlar acele
etmemek, meşveret ve tevekküldür."
"Eğer câhiller susup, konuşmasalardı, insanlar arasında
ihtilâf olmazdı."
İmâm-ı Takî hazretlerinin rivâyet ettiği bir hadîs-i şerîfte
Peygamber efendimiz “sallallahü aleyhi ve selem” buyurdular ki:
"İstihâre eden kaybetmedi,
istişâre eden pişman olmadı."