En çok hadîs rivâyet edenler
19/12/2023 Salı Köşe yazarı R.A
Dünkü
makâlemizde, hadîs târihinin 4 döneminden kitâbet,
tedvîn ve tasnif dönemlerini ele almıştık; bugün de bir
nebze “Tehzîb” döneminden
bahsedip ondan sonra hadîs rivâyeti konusuna
geçelim. “Tehzîb” dönemi,
4-5. asrın ortalarından başlayıp günümüze kadar devâm etmektedir. Bu devre,
hadîs eserleri üzerinde, yeniden tasnîf, cem’, tedkîk, şerh, değerlendirme ve
benzeri çalışmalarla daha kullanışlı hâle getirme devresidir.
Peygamberimizin
söz, fiil (iş), takrîr (onay) ve hâllerini, usûlüne uygun olarak alıp nakleden
ilme “Rivâyetül-hadîs=Mustalahul-hadîs=Usûl-i
hadîs İlmi” denilir. Hadîs-i şerîflerin senedli veya
senedsiz olarak nakledilmesine “Rivâyet” denilmektedir.
Bu iş, nakledilen bir sözü veya işi, kimin kimden aldığını belirterek, onu
söyleyenine veya yapanına nisbet etmektir. Hadîsi senedi ile veya usûlüne uygun
olarak nakleden kimseye “Müsnid” denilir.
Hadîsi nakleden kişiye de “Râvî” denilmektedir.
Rivâyet asrı, hicrî ilk üç asırdır. Hadîs rivâyetinde ilk 4 tabaka, “Sahâbe”,
“Tâbiîn”, “Tebe-i Tâbiîn” ve “Etbâ-ı
Tebe-i Tâbiîn” tabakalarıdır.
Peygamberimiz,
hicretten hemen sonra, ilk olarak 3 iş yaptı: “Mescid-i Nebevî”yi inşâ
ettirdi; “Muhacirûn” ile “Ensâr”ı
kardeş yaptı; bir de Mescid-i Nebevînin arkasına bir “Suffe=Çardak” yaptırdı.
Burada kalan kimselere “Eshâb-ı suffe” denilirdi
ki bunlar, sulh zamanında talebe, harp zamanında mücâhidîn idiler. Orası,
ilk “Dârul-Kur’ân=Kur’ân kursu”, ilk “Dârul-hadîs”, ilk yurt, ilk kışla gibi
pekçok şeyin ilki idi. Orada kalanların sayısı, 100’ü
geçmiştir. Onlar, inen âyet-i kerîmeleri ve vârid olan hadîs-i şerîfleri
ezberler, aralarında müzâkere yapar ve diğer sahâbîlere de naklederlerdi.
Sahâbe-i kirâm, Peygamber Efendimizin hadîs-i şerîflerine çok önem verirlerdi...
Hadîs
rivâyeti söz konusu olunca, “Müksirûn” ve “Mukıllûn” terimlerinin
bilinmesi gerekir. 1.000’den az hadîs rivâyet edenlere, “Mukıllûn”,
1.000’den çok hadîs rivâyet edenlere ise “Müksirûn” denilir. “Müksirûn” hakkında, Prof.
Dr. Abdullah Aydınlı, “Hadîs Istılâhları Sözlüğü”nde, Ebul-Ferec
Abdurrahmân İbnül-Cevzî’den (ö. 597) naklen şu listeyi
vermiştir. “Müksirûn” 1.000’den fazla hadîs rivâyet eden sahâbîlerdir ki,
en fazla hadîs rivâyet edenden itibâren aşağıya doğru sırasıyla şu 7 kişidir: 1- Ebû
Hüreyre (ö. 58): 5.374 hadis; 2-
Abdullah bin Ömer (ö. 73): 2.630 hadîs; 3-
Enes bin Mâlik (ö. 93): 2.286 hadîs; 4-
Hazret-i Âişe (ö. 58): 2.210 hadîs; 5-
Abdullah bin Abbâs (ö. 68): 1.660 hadîs; 6-
Câbir bin Abdullah (ö. 74): 1.540 hadîs; 7-
Ebû Said el-Hudrî (ö. 64): 1.170 hadîs.
Yine Ahmed
Muhammed Şâkir de, bu sıraya göre, Ahmed
İbn Hanbel’in Müsned’inden
mükerrerleri çıkararak farklı rakamlar zikretmiştir. Bu sıra, Cumhûriyet
döneminde en kıdemli hadîs profesörü olan merhûm Prof. Dr. Talat Koçyiğit
hocamızın, “Hadîs Târihi” kitâbında da mezkûrdur.