"Hacı Halîfe! Kutbu görmek ister misin?"
22/12/2023 Cuma Köşe yazarı V.T
"Arafat'a
vardığın zaman sağ tarafında falan yerde bir çadırda Ricâl-i gayb toplansalar
gerektir..."
Çelebi Sultan hazretleri Anadolu'yu aydınlatan meşhûr
velilerdendir. Isparta-Eğirdir'de doğdu. 1494 (H.900) de orada vefat etti.
Seyyid olup, babası Pîrî Halîfe Sultan, İran'ın Hoy şehrinden, hocası
Şeyhülislâm Berdeî hazretleriyle birlikte Eğirdir'e geldi. Şeyhülislâm
Berdeî'nin kızıyla evlendi ve bu evlilikten Çelebi Sultan doğmuştur. Pekçok
kerâmeti ve menkıbeleri olup biri şöyledir:
Talebelerinden Hayreddîn Halîfe'nin oğlu Hacı Halîfe şöyle
anlatmıştır: "Hacca gitmeye niyet etmiştim. Kutb-ı âlem Çelebi Sultan'dan
müsaade ve duâ almak için huzûruna gittim. Mesciddeydi. Mescide girdiğimde
mihrabda kıbleye doğru oturmuş kendi kendilerine şöyle diyorlardı:
-Hey Hacı Halîfe! Bir sene daha sabredemedin mi ki bizimle
berâber gidesin!
Sonra geldiğimi fark edip bana döndü ve;
-Hacı Halîfe! Şimdi seni anıyordum. Şeyhülislâm Berdeî Sultanın
rûhâniyeti senin hacca gideceğini haber verdi ve; 'Bizim Hayreddîn Halîfe'nin
oğlu Hacı Halîfe Mekke'ye gider. Ona himmet ve duâ eyle' buyurdu. Ondan
bildim ki hacca gidersin' dedi. Beni hoş görüp uğurlarken de şöyle dedi:
-Hacı Halîfe! Kutbu görmek ister misin? Ben de;
-İsterim Sultanım. Bunun için himmet buyurun, dedim. Bana;
-Arafat'a vardığın zaman sağ tarafında falan yerde bir çadırda
Ricâl-i gayb (Allahü teâlânın gizlediği sevgili kulları) toplansalar
gerektir. Baş tarafta yüzü örtülü oturan kutb-ı âlemdir. Onu ziyâret
edersin, buyurdu.
Arafat'a vardığımda târif ettiği gibi bir çadır buldum. Çadıra
girip Allah adamlarının ayaklarının bastığı topraklara yüzümü sürdüm. İçerisi
büyük zâtlarla doluydu. Baş tarafta yüzü örtülü biri oturuyordu. Târife göre
yüzü örtülü olan kutb-ı zamandı. Yanına yaklaşıp;
-Seni yaratan Rabbimin aşkına! Sultanım lutfeyle, mübârek
yüzünüzden örtüyü kaldırıver de yüzünüzü göreyim. Ben size şeyhimin yüksek
himmetiyle eriştim, diyerek hem ağladım hem yalvardım. Benim ağladığımı ve yalvardığımı
görünce yüzünden örtüyü kaldırdı. Mübârek yüzüne baktım bir de gördüm ki o zât
şeyhim Muhammed Çelebi Sultan'ın kendisidir. Bu hâli görür görmez bir nâra
attım. Aklım başımdan gitmiş. Bir müddet sonra kendime gelip toparlandım.
Kalkıp etrafıma baktım orada kimse yok...
Hacdan döndükten sonra hocamın huzûruna vardığımda;
-Hacı Halîfe! Kutbu gördün mü? Sakın ben hayattayken bu sırrı
kimseye açma, söyleme, buyurdu.