Beş büyük imtihan!..
17/12/2023 Pazar Köşe yazarı S.K
Hikmet ehli bir zat şöyle buyuruyor:
Önümüzde beş tane büyük imtihan var. O beş yerin imtihanını
verdik mi, ondan sonra hakiki bayram. Sonsuz olarak bayram yapacağız. Şimdiki
bayramlar üç gün, dört gün. Ama o zaman o bayram, sonsuz devam edecek.
Birinci imtihan, son nefeste “Allah” diyebilmek. İkincisi, kabre
girince sual meleklerine cevap verebilmek. Üçüncüsü, kıyamet günü amel
defterimizi sağımızdan alabilmek. Dördüncüsü, mahşer günü terazide
sevaplarımızın günahlarımızdan ağır gelmesi. Beşincisi, Sırat köprüsünü
geçebilmek...
Birinci imtihan ve birinci bayram, Allah diyerek, Kelime-i
tevhid, Kelime-i şehâdet söyleyerek yani imanla ruhumuzu teslim
edebilmektir. Allah muhafaza etsin, son nefeste Allah diyecek yerde
doktor veya başka bir şey derse sıkıntı. Onun için Ehl-i sünnet itikadı üzere
olmaya, İslam’ın beş şartına ömrümüz boyunca uymaya çalışmalıyız.
Günahlardan sakınmalıyız. Allahü teâlânın rızasını kazanacak, merhamet-i
ilahiyyesine kavuşacak şekilde yaşamalıyız. Salih, iyi arkadaşlar edinmeliyiz.
Evliyâdan bir zâta, bir delikanlı, “Hocam, bana bir dua eder
misiniz? Son nefeste Allah diyerek ölmek nasip olsun” demiş.
O zât, “Aferin evlat, iyi şey istedin. Peki, son nefes ne
zaman?” diye sormuş.
Delikanlı düşünmüş. Demiş ki, “Efendim, son nefes ne zaman olur
ben bilemem? Şimdi de olur, sonra da olabilir.”
O zât, “Evladım, her an son nefes olabilir” demiş.
Delikanlı, “Peki, o zaman ne yapayım?” diye sormuş.
O zat “Evladım, son nefesinde Allah demek istiyorsan, şimdiden
dilini ve gönlünü Allah demeye alıştır.”
Delikanlı, o zâtın dediği gibi yapmaya başlamış...
Bir terzi, iki tane kumaş kesince mi iyi terzi olur? Yoksa yirmi
sene, otuz sene kumaş keserse mi iyi terzi olur? İyi terzi, vücuda elbiseyi
kalıp gibi oturtur. Niye? Otuz senedir bu işi yapıyor, meleke hâline gelmiş,
gözü kapalı yapıyor çünkü. İşte, eğer biz dilimizi, gönlümüzü Allah demeye
şimdiden alıştırmazsak, nasıl ölürken Allah diyebiliriz ki? Aldığımız nefes,
son nefesimiz olabilir.
“Allah” demek, meleke hâline gelmeli. Kişi nasıl yaşarsa öyle
ölür.
Son deyip de geçmeyin. Son belki şu an. Neyi sonraya bırakıyoruz
ki? Hani, ev almayı sonraya bırakabilirsiniz, araba almayı sonraya
bırakabilirsiniz, inşaat sonra da olabilir ama öldüğünde hepsi biter. Daha geri
dönüş yok. İnsan hayatının sonu bir kere olur. İkinci defa olmaz. İşte bu bir
defa olan sonun iyi olması önemli.
Son nefesten korkmalı fakat Allahü tealanın rahmetinden ümit
kesmemeli. Sonumuzun nasıl olmasını istiyorsak öyle yaşamalıyız. Son nefes
köprüsünü imanla geçenler, hata ve kusurları olsa bile sonunda yine Cennet’e
gidecektir.
Allahü teâlâ hepimize hayırlı ömür, hayırlı ve güzel son
nasip eylesin. Amin...