"İnsanı dalâletten âlimler kurtarır..."
09/10/2022 Pazar Köşe yazarı V.T
Dînimiz ilme kıymet
vermeyi ve Allah yolunda olanlarla berâber bulunmayı emretmektedir.
Aziz Nesefî hazretleri
evliyânın büyüklerindendir. Mâverâünnehir bölgesinde Nesef şehrinde doğdu. 1300
(H.700) yılında vefât etti. Küçük yaşta ilim tahsîline başladı. Bu arada
tasavvuf âlimlerinin sohbetlerinde bulundu. Horasan'a da ilim öğrenmek için
giden Aziz Nesefî, bölgenin Moğol işgâline uğraması üzerine buradan ayrıldı ve
çeşitli beldeleri dolaştı. Bu arada büyük velî Sâdeddîn-i Hammûî'ye talebe
olmakla şereflendi. Aziz Nesefî, hocasından icâzet aldıktan sonra tesirli vaaz
ve nasîhatlar yapardı. Vaazlarında buyurdu ki:
"Her kim şunlara
uyarsa kâmil bir Müslüman olur: 1) Helal lokma, 2) Doğru söz, 3) Doğru iş, 4)
Evliyânın sohbetinde bulunmak, 5) Allahü teâlânın varlığını birliğini tasdik
etmek, 6) Allahü teâlâya karşı kulluk vazîfelerini yerine getirmek, 7) Kimseye
eziyet vermemek, 8) Herkese rahatlık vermek, 9) İlim öğrenmek."
"Hakîkat ehlinin
alâmeti şunlardır: 1) Allahü teâlânın rızâsına kavuşmuşlardır. 2) İnsanlarla
sulh üzeredirler. Kimseye düşmanlık etmezler. İnsanları severler. 3) Halka
şefkat üzeredirler. Şefkatin aslı halka nasîhat etmek, onlara doğru yolu
göstermektir. 4) Halka karşı tevâzu ve edeb gösterirler. 5) Tevekkül
sâhibidirler. Sabır ve tahammülleri fazladır. 6) Tamâhı, nefsin arzu ve
isteklerini terk etmiş, kanâat sâhibidirler. 7) Allahü teâlânın verdiğine
şükrederler. 8) İnsanlara rahatlık ve ferahlık verirler."
“İyi bil ki, insanı dalâletten, kötü yoldan ilim ve âlimler kurtarır. Rehber olmadan doğru yola kavuşulamaz. Bunun için, Ehl-i sünnet âlimlerini ve bunların yazdığı doğru din kitaplarını arayıp, bulmak lâzımdır. Yüce Peygamber Mûsâ aleyhisselâm, ilmin en yüksek derecesinde olduğu ve Allahü teâlâ ile konuşmak şerefine kavuştuğu ve Allahü teâlânın muhabbet şerbetinden içtiği hâlde, ilim edinmek için, Hızır aleyhisselâmın talebesi olan Yûşa aleyhisselâm ile berâber geldiği (Kehf) sûresinde bildirilmektedir. Mûsâ aleyhisselâm mantık ilminin üstâdı iken, Hızır aleyhisselâmdan ilim öğrenmeye geldi. Buhârî tefsîri, bunu uzun anlatmaktadır... O hâlde, ey kardeşim! Kıymetli ömrünü ilimden ve âlimden daha kıymetli olan bir şey buldun da, ona mı sarf ediyorsun? Bilmiyor musun ki, dînimiz ilme kıymet vermeyi ve âlimlere hürmet etmeyi ve Allah yolunda olanlarla berâber bulunmayı emretmektedir. Bunun için, kıymetli ömrünü faydasız şeylerle geçirme!”