“Yâ Rabbî! Bunu onlardan eyle!..”
10/03/2021 Çarşamba Köşe yazarı V.T
Ehl-i sünnet itikâdında olanlar, Bedir gazâsına katılanların Cennetlik
olduklarına inanırlar.
Hişâm bin Ubeydullâh Râzî hazretleri Hanefî fıkıh âlimidir. İran’ın Rey
şehrinde doğdu. Fıkhı İmam-ı Azam Ebû Hanîfe hazretlerinin talebesi İmam-ı
Muhammed Şeybânî'den öğrendi. Şeybânî hazretleri onu çok severdi ve onun
Rey'deki evinde vefat etmişti. Râzî hazretleri 221 (m. 836)’de vefat etti.
Buyurdu ki:
“Ehl-i sünnet itikâdında olanlar, Allahü teâlânın Habîbi ve sevgili
Peygamberi (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber, Bedir gazâsına katılanların
Cennetlik olduklarına inanırlar. Ayrıca, Uhud gazâsında, hurma bahçelerinin
düşman işgaline mâruz kalmaması için çarpışan “Kuzman” ve Peygamber,
efendimizin bildirdiği birkaç kimse dışında kalan Uhud’daki bütün Eshâb-ı
kirâmın Cennetlik olduğuna inanırlar. Hudeybiye’de “Bî’at-ı Rıdvân”a iştirâk
eden Eshâb-ı kirâmın (radıyallahü anhüm) Cennetlik olduğuna inanırlar.
Peygamber efendimiz buyurdular ki:
“Ümmetimden bir kısmını bana gösterdiler. Dağları, sahraları
doldurmuşlardı. Böyle çok olduklarına şaştım ve sevindim. Sevindin mi dediler,
evet dedim. Bunlardan ancak yetmiş bin adedi hesapsız Cennete girer dediler.
Bunlar hangileridir diye sordum. İşlerine sihir, büyü, dağlamak, fal
karıştırmayıp, Allahü teâlâdan başkasına tevekkül ve itimat etmeyenlerdir,
buyuruldu.” Dinleyenler arasında Ukâşe (radıyallahü anh) ayağa kalkıp, “Yâ
Resûlallah! Duâ buyur da, onlardan olayım” deyince, “Yâ Rabbî! Bunu
onlardan eyle!” buyurdu. Biri daha kalkıp, aynı
duâyı isteyince, “Ukâşe senden çabuk davrandı” buyurdu.
Aralarında, Hazreti Ukâşe’nin de bulunduğu yetmiş bin kişinin, sorgusuz
sualsiz Cennete gireceği ve onların her birinin yetmiş bin kişiye şefaatçi
olacaklarına, Ehl-i sünnet itikâdında olanlar inanırlar...
Allahü teâlâ, Ehl-i sünnet fırkasını, ilk üç asrın âlimleri hakkında uygun olmayacak sözler söylemekten ve onlara dil uzatmaktan korumuştur. Bunlar; Muhacirler, Ensâr, Bedir, Uhud ve Bî’at-ı Rıdvan’da bulunan Eshâb-ı kirâmdır. Ayrıca Peygamber efendimizin Cennetle müjdelediği mübârek kimselerdir. Ehl-i sünnet fırkasında olanlar, Peygamberimizin Ehl-i beytine ve torunlarına, Hulefâ-i Râşidîn’e şanlarına lâyık olmayan bir söz söylemekten şiddetle kaçınırlar. Onları canlarından çok severler. Allahü teâlânın, kendilerini herhangi bir leke ve bid’atlerden koruduğu Tâbiîni ve Tebe-i tabiîni de çok severler, hürmetle isimlerini yâd ederler.