Faiz, dinimizde kati haramlardandır...
18/03/2021 Perşembe Köşe yazarı V.T
Faizin haram olduğu Kur'an-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde açıkça
yazılıdır.
Sa'düddîn İbnu'd-Deyri hazretleri Hanefî fıkıh âlimidir. 768'de (m. 1367)
Kudüs'te doğdu. Kur'ân-ı kerîmi hıfzettikten sonra fıkıh, usûl-i fıkıh,
akaid, nahiv, meânî ve beyân ilimlerini tahsil etti. Kudüs'te müderrislikten
sonra Kahire'ye gitti ve kâdılkudâtlığa tayin edildi. 867'de (m. 1463) vefat
etti. Bir dersinde buyurdu ki:
Faiz, dinimizde kati haram olanlardandır. Bir Müslümana bir miktâr
fazla ödemesi şartı ile borç verildikte, ödenilen paranın fazlası fâiz olmakla
kalmıyor, evvelce yapılan mukâvele, sözleşme fâiz oluyor! Böyle bir
mukâvelenin kendisi haramdır ve haram sebebi ile alınan her şey de haramdır. O
hâlde, yüz dirhem borç verip, karşılığında, yüzon dirhem almak şartı ile
yapılan akit, yâni pazarlık haram olup, alınan yüzon dirhemin hepsi fâiz olur,
haram olur.
Fâiz ile para almaya ihtiyacı olanlara gelince, ribânın haram olduğu
Kur'an-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde açıkça yazılıdır ve umûmîdir. Yâni
ihtiyacı olana da, olmayana da haramdır. İhtiyâcı olanları ayırmak, Allahü
teâlânın ve Peygamberimizin emirlerini değiştirmek olur. İhtiyacı olanların
fâiz ile borç alması câiz olur, sözünü doğru kabul etsek bile, eğer her
ihtiyacı olana câiz dersek, fâizin haram edilmesine sebep kalmazdı. Çünkü,
herkesi, fâiz ile para almaya götüren, elbette bir ihtiyaçtır. Kimse ihtiyacı
yokken, kendi zararına iş görmez ve hakîm olan, hamîd olan Allahü teâlânın bu
emri faydasız ve lüzûmsuz olurdu. Allahü teâlânın kitabı olan Kur'an-ı kerime
böyle iftirâda bulunmak, çok çirkin bir cesarettir.
Farz-ı muhâl olarak her ihtiyacı da özür kabul edersek, ihtiyaç, lüzum
demektir. Lüzumun da bir miktârı ve derecesi vardır. Ziyâfet vermek için fâiz
ile ödünç almak ihtiyaç değildir ve buna zarûret yoktur. Meselâ bir cenâze için
yalnız kefen ihtiyaçtır, buyurmuşlardır. Onun ruhu için helva pişirmek ihtiyaç
değildir, buyurmuşlardır. Hâlbuki onun sadakaya ihtiyacı her ihtiyacın
üstündedir. Böyle olunca, fâiz ile para alanların ihtiyaçları, ihtiyaç olur mu,
olmaz mı ve böyle para ile hazırlanan yemekleri yemek helâl olur mu?
Âilenin çok kişi olmasını ve askerliği ihtiyaca bahâne etmek ise, Müslümanlığa yakışacak bir şey değildir. Eğer denirse ki, bugün helâl lokma bulmak mümkün olmuyor. Evet bu söz doğrudur. Fakat, mümkün olduğu kadar haramdan kaçmak lâzımdır.