"Ey genç! Hiç sütün var mı?"
19/03/2021 Cuma Köşe yazarı A.U
Abdullah bin Mes'ud radıyallahü anh, kısa boylu, hafif esmer, zayıf
bir bünyeye sâhipti.
Sevgili Peygamberimizin has müşâviri ve hizmetçisiydi.
Hep yanında olurdu.
Sohbetlerini dinlerdi.
Ve duâlarını alırdı.
İbni Mes'ud genç iken fakîrdi.
Müşriklerden Ukbe bin Ebî Muayt'ın koyunlarını güderdi.
Bir gün koyun güdüyordu.
Efendimiz aleyhisselâm ile hazret-i Ebû Bekr’i gördü.
Görür görmez sevdi.
Ve onlara içi kaynadı.
Efendimiz, sordu ona:
"Ey genç, içecek sütün var mı?”
O, cevâben “Yok” dedi.
Efendimiz, bir koyunun memesini mübârek elleriyle sıvazladı.
Sonra bir duâ okudu.
Koyunun memeleri sütle doldu.
Hazret-i Ebû Bekr koştu.
Bir toprak çanak getirdi.
Efendimiz de, ona süt sağdı.
Önce kendisi içti.
Sonra Hazret-i Ebû Bekr içti.
Sonra da İbni Mes'ud içti.
Üçü de doymuşlardı.
Resûl-i Ekrem sonra:
"Çekil, büzül" buyurdu.
Koyunun memeleri büzüldü!
Ve eski hâlini aldı.
İbni Mes'ud, Efendimizi çok sevdi.
Yanına sokulup dedi ki:
“O duâyı bana öğretir misin?"
Efendimiz, başını sıvazlayıp;
"Sen, iyi bir çocuksun" buyurdu.
Ve ona şehâdeti öğretti.
O da söyleyip, Müslüman oldu.