"Muhammed aleyhisselamın ümmeti şahidimdir!.."
16/03/2021 Salı Köşe yazarı V.T
Nûh aleyhisselâmın kavmi kıyâmet günü kendisini inkâr ederler!
Ebü'l-Velîd İbnü'd-Debbâğ hazretleri hadis hafızıdır. Endülüs'te (İspanya)
Belensiye'nin (Valencia) köylerinden Ünde'de (Onda) doğdu, sonra Mürsiye'ye
(Murcia) yerleşti. Burada meşhur âlimlerden hadis ilmi tahsil etti ve hafızlık
derecesine yükseldi. 546 (m. 1151) Dâniye'de (Denia) vefat etti. Şu hadis-i
şerifleri nakletti:
Resûlullah efendimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdular ki: (Nûh
aleyhisselâm, kıyâmet gününde gelir. Ona denilir ki, risâletini kavmine teblîğ
ettin mi? Nûh aleyhisselâm der ki: (Evet yâ Rabbî!) Ümmetinden suâl
olunur ki; Nûh size teblîğ etti mi? Onlar inkâr edip, (Bize
korkutucu kimse gelmedi) derler. Sonra Nûh aleyhisselâma denilir ki: Şâhitlerin
kimdir? Buyurur ki: Muhammed Mustafâ aleyhisselâtü vesselâmın
ümmetidir.)
Resûlullah efendimiz buyurdular ki: (Siz gelirsiniz ve Nûh
aleyhisselâm teblîğ etti, diye şehâdet edersiniz!) Sonra Resûlullah efendimiz
(Böylece, size insanlara şâhid ve örnek olmanız için...) olan Bekara sûresinin
143. âyet-i kerîmesini okudular. Bu âyet-i kerîme nâzil olunca, Yahûdî
ileri gelenleri, Mu’âz bin Cebel’e “radıyallahü anh” kıble hakkında dediler ki:
Muhammed bizim kıblemizi, hasedinden dolayı terk etti. Bizim kıblemiz Enbiyâ
“aleyhimüsselâm” kıblesidir. Bizim insanlar arasında âdil olduğumuzu Muhammed
bilir, dediler. Mu’âz “radıyallahü anh” muhakkak, hak üzere ve âdil olan
biziz. Allahü teâlâ Bekara sûresinin 143. âyet-i kerîmesinde (... bunun
gibi, sizi adâletli ümmet kıldık...) bunu beyân buyurdu. (İbrâhîm aleyhisselâm
ve zürriyyetini seçip, ayırdığımız gibi, sizi de seçilmiş ve adâlet üzere olan
ümmet kıldık) buyuruldu. Bu da onun gibidir. Dinde eksikliği ve fazlalığı olan
din ehlinin, ikisi de zemmedilmişdir.
Ebû Sâ’id-i Hudrî’den “radıyallahü anh” rivayet olunur. Bir gün Resûlullah
efendimiz ikindi nemâzından sonra bizim aramızda durdu. Orada, kıyâmete kadar
olacak şeyleri terk etmeyi söyledi. Bir gün hurma ağaçları arasında bir duvârın
yanında durup, buyurdu ki: (Âgâh olun [Dikkat ediniz], dünyânın ömründen, geçen
zamâna nisbetle kalanı, bugünün kalan zamânı kadar bile değildir. Bu ümmet,
yetmiş ümmeti, hepsinin iyisi ve ekremi olarak tamâmlar!)
Allahü teâlânın, yukarıda zikr olunan âyet-i kerîmenin devâmı olan (Böylece insanlara şâhid olacaksınız!) kavl-i şerîfini okudular.