Riyâ, gösteriş demektir
10/02/2020 Pazartesi Köşe yazarı V.T
"İbâdetlerini ihlâs ile yap! İhlâs ile yapılan az amel kıyâmet günü
sana yetişir."
Ebû Bişr İsmâîl el-Basrî hazretleri Hadis hafızı ve tefsir âlimidir. 110
(m. 728)’de Basra'da doğdu. Eyyûb Sahtiyânî gibi zamanın büyük âlimlerinden
ilim tahsil etti. Ahmed bin Hanbel gibi âlimler de onun talebeleri arasında yer
aldı. 193'te (m. 809) Bağdat'ta vefat etti. Tefsirinde şöyle anlatır:
Riyâ, bir şeyi olduğunun tersine göstermektir. Kısaca, gösteriş demektir.
Kalp hastalıklarındandır. Kötü bir huydur. Âhiret amellerini yaparak,
âhiret yolunda olduğunu göstererek, dünya arzularına kavuşmak demektir. Allahü
teâlâ, Kur'ân-ı kerimde ve Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem)
hadis-i şeriflerinde, İslâm âlimleri de kitaplarında, riyânın kötülüğünü
bildirmişlerdir. Mâ'ûn sûresinin dört, beş ve altıncı âyetlerinde
meâlen (Gaflet ile, önem vermeden namaz kılan ve namazlarını halk yanında,
nifâk ve riyâ ile kılıp, tenhâda terk edenler için şiddetli azap vardır)
buyurulmuştur. Kehf sûresinin yüzonuncu âyetinde meâlen (Kim Rabbine
kavuşmayı arzu ederse, amel-i sâlih işlesin ve Rabbine yaptığı ibâdette, Ona
hiç kimseyi ortak koşmasın) buyurulmuştur. Bu âyet-i kerimeye göre, riyâ ile,
yani gösteriş için ibâdet etmek, şirk hükmündedir. Çünkü, riyâ, gösteriş yapan,
ibâdetinde, mâbuda bir başkasını ortak koşmaktadır. Bu manayı
teyit ederek, Resûlullah efendimiz Eshâb-ı kirâma, (Sizin için en çok
korktuğum şey, şirk-i asgara [küçük şirke], yakalanmanızdır) buyurdu. Eshâb-ı
kirâm Yâ Resûlallah! Küçük şirk nedir? diye sordular. (Riyâdır) buyurdu.
Diğer bir hadis-i şerifte, (Dünyada riyâ ile ibâdet edene, kıyâmet günü, ey
kötü insân! Bugün sana sevap yoktur. Dünyada kimler için ibâdet ettin ise,
karşılıklarını onlardan iste, denir) buyurdu. Riyânın zıddı, ihlâstır. İhlâs,
dünya faydalarını düşünmeyip, ibâdetlerini yalnız Allah rızası için yapmaktır.
Resûlullah efendimiz buyuruyor ki:
(Allahü teâlâ buyuruyor ki: Benim şerîkim yoktur. Başkasını bana şerîk
eden, sevaplarını [vadettiğim karşılıklarını] ondan istesin. İbâdetlerinizi
ihlâs ile yapınız! Allahü teâlâ, ihlâs ile yapılan amelleri [işleri] kabul
eder.)
Muâz bin Cebel’i (radıyallahü anh) Yemen'e vâlî olarak gönderirken,
(İbâdetlerini ihlâs ile yap! İhlâs ile yapılan az amel kıyâmet günü sana
yetişir) buyurdu. Başka bir hadis-i şerifte, (İbâdetlerini ihlâs ile yapanlara müjdeler
olsun. Bunlar hidâyet yıldızlarıdır. Fitnelerin karanlıklarını yok ederler)
buyurdu.