İnsan için en büyük tehlike yine insandır!
10/10/2019 Perşembe Köşe yazarı S.A
İnsanoğlu, diğer canlılara nazaran, çok üstün niteliklerle yaratıldığı
hâlde, bu kabiliyetini kendi aleyhinde kullanmakta ve kendi başına belâ
olmaktadır.
İnsan, hayatta kalma mücadelesi verirken, pek çok güçlüklerle ve
tehlikelerle karşılaşır. Yangınlar, depremler, çığlar, seller, afetler, salgın
hastalıklar, yıldırım çarpmaları, zehirli ve yırtıcı hayvanlar, daha niceleri
ile birlikte hayatımızı tehdit eder durur. Fakat itiraf etmemiz gerekir ki,
bunların doğurduğu tehlikelerin hiçbiri, insanın insana yaptığı kötülüklerle
kıyaslanamaz.
Gerçekten de insanoğlu, diğer canlılara nazaran, çok üstün niteliklerle
yaratıldığı hâlde, bu kabiliyetini kendi aleyhinde kullanmakta ve kendi başına
belâ olmaktadır.
Görünen odur ki, insan, kendi zekâsını, yüksek idrakini, akıl ve mantığını,
her zaman kendi zararına kullanmaktadır. Dün olduğu gibi bugün de, yeryüzünde
insan için en büyük tehlike kaynağı yine insandır.
Hatta, bu tehlike, bugün, önceki zamanlara nazaran daha da büyümüştür,
büyümeye de devam etmektedir. Haklı olarak, şu anda insanlık âlemi, yine en çok
insanlardan korkmaktadır. İnsan kitleleri, binbir alet ve metod geliştirerek
birbirlerini kontrol etmekte, gece gündüz demeden birbirlerini
kollamaktadırlar. Yani insanlar, yine insanlar karşısında, her an tetikte olmak
zorundadırlar.
Halbuki, akılsız ve yırtıcı hayvanlar bile kendi hemcinslerine kötülük
yapmazlar. Aslanların arasında aslan, aslan değildir. Kaplan da ininde
kaplanlık yapmaz. Kendilerinden olmayanlara saldırırlar.
Teknoloji ilerlemesi ile elde ettiğimiz nükleer silahları, kendimiz gibi
olan insanları öldürmek için kullanmaktayız. Atom bombasını keklik avlamak için
yapmamışlardır!
Sadece İkinci Cihan Harbinde öldürülen insan sayısı kırk milyonun
üstündedir. Âdem aleyhisselâmın zamanından beri vahşi hayvanların parçaladığı
insan sayısı bu rakamı bulmaz.
Manevi bağlardan yoksun, içinde Allah korkusu olmayan insan, en büyük
canavardır. İnsanlar arasındaki fark, hiçbir varlıkta yoktur... Bulutların
üzerinden uçabiliyor, yerin binlerce metre derinliğine inebiliyor. Dünyanın en
ücra köşesindeki ile konuşabiliyor, görüşebiliyor. Diğer taraftan gözleri ile
göremeyeceği kadar küçük mikroplara yenik düşüyor, günlerce yatağın esiri
olarak hastalıklarla mücadele eder... İnsan kadar şefkât ve merhametli, insan
kadar zalim ve gaddar hiçbir varlık yoktur.
İnsan kadar değerli, insan kadar alçak ve kıymetsiz hiçbir varlık
olamaz... Yaratılmışların en efdali de (eşref-i
mahlukat) insan, en kötüsü de (erzel-i mahlukat) insandır!
Gayesiz ve hedefsiz yaşayan, dünyadan başka bir hayatı hesaba katmayan
insanın ne değeri vardır ki!..