"Allahım, takdirine râzı olmayı nasip eyle..."
16/04/2024 Salı Köşe yazarı V.T
"Yâ Rabbî! Katında sebredenlere vereceğin sevaplara bizi kavuşturacak
hayırlar ihsan et..."
Ebû Zer bin Zer hazretleri Tebe-i tâbiîn devri velîlerindendir. İran’da
Hemedan’da doğdu. Kûfe'de vefat etti. Tabiinin meşhur âlimlerinden ilim
öğrendi. Hadîs rivâyet etti. Çok tesirli konuşurdu. Bir gün cemâate;
"Kalplerinizin katılığını, gözlerinizin donukluğunu ve câhilliğinizi bana
yüklüyorsunuz. Allahü teâlânın kitâbından size nasîhat etmezsem beni
suçluyorsunuz. Lâkin kim hayrı ararsa bulur" buyurdu. İmâm-ı Âzam Ebû
Hanîfe hazretleri oğlu Hammâd ile birlikte uzak olmasına rağmen Ebû Zer bin Zer
hazretlerinin mescidine gider terâvih namazı kılarlardı.
Ebû Zer bin Zer hazretleri oğlu Zer vefât ettiğinde kabri başında onunla
ilgili şu ibretli sözleri söyledi:
"Ey oğlum! Allahü teâlâ sana rahmet etsin, senin yerinde olmak
isterdim. Yâ Rabbî! Sen sabra ecir, mükâfât vadediyorsun. Ona hakkımı helâl
ettim. Oğlumun günâhlarını affet. Sen kerem sâhibisin. Ey Zer! Seni burada
bırakıp senden ayrılıyoruz. Zâten kalsak da bir faydamız dokunmaz."
Ebû Zer bin Zer hazretlerinin çok kere yaptığı duâlarından biri de şuydu:
"Yâ Rabbî! Katında sebredenlere vereceğin sevaplara bizi kavuşturacak
hayırlar ihsan et. Bize şükür sâhiplerinin makâmına ulaştıracak şükür nasîb et.
Bizi günâhlardan temizleyecek tövbe nasîb et ki sana yaklaşanların makâmına
erelim. Bütün nîmetlerin ve hayırların sâhibi ancak sensin. Her türlü sıkıntı,
keder ve musîbet ânında yalvarılan sensin. Senin takdirine râzı olmayı ve
sabrı nasîb et. Râzı olarak sana itâat edelim. Bize verdiğin nîmetler
karşısında nîmetini arttırmanı isteyen sana boyun eğen kullar olmamızı
sağlayacak şükür nasîb et. Yâ Rabbî! Senin katında bizim için îmândan daha
faydalı bir şey yoktur. Sen bize îmânı nasîb ettin. Bizi îmândan mahrûm etme.
Rahmetini ümîd ederek sana kavuşmayı isteriz ey Kerîm..."
Bir defâsında İmâm-ı A'zam hazretlerinin annesi, bir meseleyi öğrenmek
istedi ve oğluna; "Oğlum git bu meseleyi Ebû Zer bin Zer'e sor?"
dedi. İmâm-ı A'zam hazretleri sormak için Ebû Zer bin Zer'e gitti. Ebû Zer bin
Zer; "Sen bu meseleyi benden daha iyi bilirsin" deyince, İmâm-ı Âzam;
"Annemin emrine muhâlefet etmem" dedi. Ebû Zer bin Zer; "Bu
meselenin cevâbı nedir?" diye sordu. İmâm-ı A'zam meselenin cevâbını
söyleyince, Ebû Zer bin Zer de; "Öyleyse git, annene böyle söylediğimi
bildir" dedi.